"HALKIMIZ SUSTURULMASIN İSTİYORUZ"
CHP Elazığ İl Başkanı Zeki Kaplan, TBMM' ye sunulan ve kabul edilen 18 maddelik anayasa değişikliği, referandum süreci ve referandum sonrası doğabilecek sonuçları değerlendirdi.
Türkiye anayasa değişikliği referandumu için 16 Nisan Pazar günü oy kullanacak. Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulacağı tarihin belli olmasının ardından "evet" veya "hayır" kampanyaları da başlamış oldu. CHP Elazığ İl Başkanı Kaplan, anayasa değişikliği paketinin kabul edilmesi, referandum süreci ve kampanyaları değerlendirdi. Türkiye gündeminin çok yoğun olduğunu, dolayısıyla Elazığ gündeminin de yoğun olduğunu söyleyen CHP İl Başkanı Kaplan, bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirmek,Nisan ayında yapılacak olan referandum hakkında vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve kendi özgür iradelerini kullanmaları hususunda yol göstermeye çalıştıklarını ifade etti. “Oy verme konusunda vatandaşlarımızı yönlendirmiyoruz, sadece karşılaşabilecekleri sorunlara dikkat çekmek istiyoruz, takdir kendilerinindir. Bir siyasi parti il başkanı olarak hem de bir vatandaş olarak kamuoyunu bilgilendirmek adına üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz.”
“ÜLKE İÇİ SİYASET AYRILIĞI, ULUSAL BİRLİK VE BERABERLİĞE ENGEL OLMAMALI”
CHP İl Başkanı Kaplan, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanılanlara değinerek şu ifadelerde bulundu: “Referandum gündemde yokken 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye de milli ve beraberliğin sağlandığı dönemde cumhuriyete, vatana sahip çıkıldığı dönemin hemen ardından ‘devlet başkanlığı’ gündeme geldi. O dönemde çok daha büyük problemler vardı, ülke bir darbe almıştı ve bu darbe sonucunda ülkenin içinde bulunduğu birlik ve beraberlik duygusunun devam etmesinden yanaydım. İç siyaset ayrı bir olaydır, ulusal olarak ülke çıkarlarını birlik içinde korumak apayrı bir olay. Siyasetçiler arasında gerginlik milli birliğimize engel olmamalıdır. Milletimizle beraber iktidarın her zaman yanındayız, Genç ve çocuklarımız için, milletimiz için, geleceğimiz için ve Türkiye için birlikte olmalıyız. Ülkenin siyasi atmosferi yön değiştirmeye başladı. Milli birlik ve beraberlik duygusu hepimizi heyecanlandırmıştı. Bölünmeyeceğiz, ayrılmayacağız, ötekileştirilmeyeceğiz yaklaşımıyla düşünmeye başladık. Ama u birlik ve beraberlik duygumuzu bir “siyasi söylem” olarak toplumun bir kesimine yönelik olarak kullanmak yanlış bir söylemdir.”
“TERÖRE HAYIR”
Kaplan, sistemin toplumla barışık bir sistem olmadığı için, toplumun farklı katmanları, ötekileşmiş duygusu içinde olacağını ve güvensiz hissedeceklerini dile getirdi. Başkanlık sisteminin, terör olaylarını daha fazla arttıracağını, birlik ve beraberliği zedeleyeceğini ve şuan birlik içinde yaşanılan ortamın korunması ile ilgili endişelerinin olduğunu dile getirdi.
NEDEN “HAYIR” DİYORUZ
Kaplan; ülkenin başkanlık sistemi ile yönetilmesinin ülke adına zararlar meydana getireceği yönünde tereddütleri olduğunu söyledi. “Cumhurbaşkanı hepimizin cumhurbaşkanıdır, başbakan hepimizin başbakanı… Ama cumhurbaşkanın tarafsız olması gerekir, parti başkanlığı devreye girdiğinde devlet başkanlığı, cumhuriyetten ayrılmış olur. Bu sistem biçimi bireyleri pasif kılar, tek bir söz sahibi kılar. Yasama, yürütme ve yargı birbirlerini denetleyen organlardır. Her bir organ, fren sistemi işlevi görür. Bu sistemlerden biri işlevini kaybettiğinde diğerleri de bundan zarar görür. Başkanlık sistemi de tam bu nokta da ‘formalite bir meclis’ meydana getirmiş olacak. Meclis kanun çıkaramayacak ve halk bakan seçemeyecektir. Sistem sadece ülke içinde değil, uluslar arası ilişkilerde de olumsuz sonuçlara neden olabilir.” Dedi.
Bu süreçte vatandaşların doğru bilgilendirilmesi adına gençlerin, STK’ ların ve basın mensuplarının yönlendirmesinin de altını çizdi.
HABER-FOTOĞRAF:NİSA YILMAZ