Doların Zayıflamasıyla Yatırımcılar Yeni Rotayı Belirledi

GÜNDEM ABD dolarındaki sert değer kaybı, küresel yatırımcıların portföylerinde önemli bir değişime yol açtı. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikalarının etkisiyle doların yılbaşından bu yana yaklaşık %11 değer kaybetmesi, yatırımcıları gelişmekte olan ülke para birimleri cinsinden tahvillere yönlendirdi.

 

TRUMP DÖNEMİ POLİTİKALARI DOLARDAKİ DÜŞÜŞÜN BAŞLICA SEBEBİ

Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde özellikle ticaret savaşlarını artıran ve bütçe açığını genişleten ekonomik stratejileri, doların zayıflamasına neden oldu. Vergi indirimleri ve artan kamu harcamaları da dolar üzerindeki baskıyı artırarak, yılın ilk yarısında ABD dolarının önemli ölçüde değer kaybetmesine yol açtı.

GELİŞMEKTE OLAN PİYASALARA YATIRIMCILARIN İLGİSİ ARTIYOR

Doların değer kaybıyla birlikte, Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye gibi gelişen piyasalardaki yerel para birimi tahvilleri yatırımcıların radarına girdi. 2025 yılının ilk altı ayında bu varlıklar %12’den fazla getiri sağlarken, dolar cinsinden tahviller aynı dönemde yalnızca %5,4 getiri ile sınırlı kaldı.

Bloomberg’in verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerin yerel para tahvilleri 2009’dan bu yana en yüksek ilk yarı performansını gösterdi. Aberdeen Group'tan Edwin Gutierrez, bu durumu “Tahvillerin büyük para birimlerine göre çok daha iyi getiri sağlayacağını öngörüyorduk ama bu farkın bu kadar büyük olacağını beklemiyorduk” sözleriyle değerlendirdi.

FON AKIŞLARI GELİŞEN PİYASALARA YÖNELDİ

Bank of America (BofA) tarafından EPFR Global verilerine dayandırılan raporda, 2025 başından itibaren gelişmekte olan ülke tahvil fonlarına 21 milyar doları aşan para girişi olduğu belirtildi. Sadece Temmuz’un ilk haftasında bu piyasalara 3,1 milyar dolarlık yatırım yapıldı.

Lewis Jones, William Blair Investment Management tahvil yöneticisi, gelişmekte olan ülke merkez bankalarının faiz indirim alanlarının artmasının euro karşısında doların zayıflamasını desteklediğini ve bunun özellikle Avrupalı yatırımcılar için cazip olduğunu belirtti. BofA’dan David Hauner ise Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye’nin öne çıkan yatırım rotaları olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE’DEN İÇ BORÇLANMA HAMLESİ: İKİ YENİ İHALE

Artan yatırımcı ilgisinin ardından, Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı da iç borçlanma programı kapsamında iki yeni tahvil ihalesi düzenleyecek.

7 Temmuz Pazartesi günü 8 ay vadeli (245 gün), kuponsuz hazine bonosunun yeniden ihracı gerçekleştirilecek. Aynı gün ayrıca, 4 yıl vadeli (1456 gün) ve 6 ayda bir kupon ödemeli, TLREF’e endeksli devlet tahvilinin ilk ihracı yapılacak.

 

Yatırımcıların gelişen piyasalara yönelimi sürerken, Türkiye’nin yeni ihale adımları da yerel finans piyasalarında dikkatle takip ediliyor.