Eski İl Başkanı Av. Coşkun Çağlar Duran, Elazığ'ı ve Gündemi Değerlendirdi
SİYASETEski İl Başkanı Av. Coşkun Çağlar Duran, Elazığ'ı ve Gündemi Değerlendirdi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ eski İl Başkanı Av. Coşkun Çağlar Duran, Elazığ’ın güncel sorunlarına ve Türkiye genelindeki siyasi gelişmelere ilişkin Bakış Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.
Duran, özellikle Elazığ’da işsizlik, ekonomik daralma ve hukukun işletilmemesi gibi konuların şehirdeki yaşamı doğrudan etkilediğini ifade etti.
Haber:İrem Yılmaz
“İŞSİZLİK ELAZIĞ’IN EN TEMEL SORUNU”
Duran, Elazığ’ın şu anki en büyük sorunlarından biri işsizlik olduğunu vurgulayarak “ Aslında işsizlik, Türkiye'nin genel bir sorunu, ancak Elazığ’da bu durum özellikle 2023’teki ve sonrasındaki büyük depremler nedeniyle daha da ön plana çıktı. Elazığ, arka arkaya iki büyük deprem geçirdi. Bunun etkisiyle şehirde zaten kısıtlı olan ekonomik faaliyetler daha da ön plana çıktı.
İkincisi, Elazığ’da bir tekstil altyapısı oluşmaya başlamıştı. Şehir, bu alanda bir yapı geliştirme yolundaydı. Ancak ekonomik krizler nedeniyle tekstil sektörü ciddi şekilde sıkıntıya girdi ve bu, Elazığ için büyük bir hayal kırıklığına dönüştü. Bu durum da işsizliği daha da artırdı” dedi.
“ELAZIĞ’DA Kİ SORUNLARI EN AZA İNDİRMEK SİYASETÇİLERİN BİRİNCİ SORUMLULUĞU OLMALI”
Elazığ’da altyapı sorunun da gündemden düşmediğini söyleyen Av. Coşkun Çağlar Duran “Elazığ’daki diğer sorunlar, Türkiye’nin genel sorunlarıyla benzerlik gösteriyor. Fakat bu sorunların Elazığ’daki etkilerini en aza indirmek, siyasetçilerin birinci sorumluluğu olmalı. Şu anda Elazığ’ın en büyük sıkıntısı ekonomi. Bunun dışında, şehrin kendi iç sorunları da var. Altyapı çalışmalarının yapılmasına rağmen hâlâ büyük sıkıntılar yaşanıyor. Örneğin, son iki gündür etkili olan aşırı yağmurlar altyapının yetersiz olduğunu ortaya koydu, üstelik bu altyapı yakın zamanda yapılmıştı” ifadesini kullandı.
“HERHANGİ BİR SOMUT ADIM ATILMADI”
Şehrin bir diğer önemli sorununda çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar olduğuna değinen Duran, "Sulama sorunu yıllardır çözülmedi ve artık kronikleşmiş bir problem haline geldi. Sürekli projelerden, yapılacak çalışmalardan söz ediliyor ama fiili olarak ortaya konmuş bir çözüm hâlâ yok. Bundan birkaç ay önce yaşanan don olayı, çiftçiyi çok zor durumda bıraktı ama bu konuda da herhangi bir somut adım atılmadı. Artan döviz kurları ve yükselen yakıt fiyatlarının çiftçiyi daha da zor durumda bıraktığını belirten Duran, yapılan açıklamaların çoğunun sadece sözde kaldığını ifade etti.
“HERKESİN ANA SORUNU EKONOMİK SIKINTILAR”
Elazığ’ın en kapsamlı sorununun ekonomik sıkıntılar olduğunu belirten Av. Coşkun Çağlar Duran “ İşsiz kalan vatandaşlarımızdan, üretim yapamayan çiftçimize, esnafa kadar herkesin ana sorunu ekonomik sıkıntılar. Bu tablo gerçekten çok korkutucu. Bir ülkede eğer hukukun üstünlüğü yoksa, anayasal haklar korunmuyorsa, basın özgürlüğü yoksa, tutukluluk bir cezalandırma yöntemine dönüşmüşse orada zaten adaletten, liyakatten, kurallara uygun yönetimden bahsedilemez.
Aslında ülkemizin iyi bir hukuk sistemi var. Eksikleri olsa da, mevcut haliyle bile düzgün işletilse birçok sorunun önüne geçilebilir. Ancak şu an hukuk işletilmiyor. Haberlerde izliyoruz, Tutukluluk, bir tedbirdir. Kaçma ya da delil karartma şüphesi varsa uygulanır. Ama bugün bu tedbir, bir ceza gibi kullanılmakta” dedi.
“KİMSENİN HUKUKA GÜVENİ KALMAMIŞ DURUMDA”
Ülke genelindeki hukuki sorunlara da değinen Duran ,”CMK’nın 100. maddesi ve devamı açık bir şekilde hangi durumlarda tutuklama yapılabileceğini belirtir. Ancak baktığımızda uygulamalar bu maddeyle örtüşmüyor. İnsanlar anayasal haklarını kullanmak istiyor. Gösteri ve yürüyüş yapmak, bir anayasal haktır; fakat bu hak kullanılmaz hale getiriliyor. Vatandaşın gözünde hukuk artık çiğneniyor ve kimsenin hukuka güveni kalmamış durumda. Yargının bağımsız olmadığına, hukukun siyasallaştığına dair genel bir kanaat oluşmuş. Bu da bir ülke için en büyük tehlikedir. Çünkü hukuk yoksa adalet de yoktur; liyakat de yoktur. Hiçbir şeyde kuralına göre harekette olmaz hukuk işletildiği zaman bunlar zaten kendi kendine gelir.
Yani şöyle düşünün, Bir kurumun veya bir yetkinin başındaki kişi, eğer yarın yaptığı işlerden dolayı hukuk karşısında cezai bir yaptırımla karşılaşacağına inanırsa, eğer o görev için yeterliliği yoksa zaten bu göreve talip bile olmaz. Çünkü yargılanacağını bilir. Ancak günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nde öyle bir sistem oluştu ki herkes "bana bir şey olmaz" mantığıyla hareket ediyor. Bu nedenle kanun, hukuk, hak gibi kavramlar bir kenara itilmiş durumda. Bu durum, yalnızca bugünü değil, yarını da tehlikeye atıyor. Bir an önce yeniden eski hukuk devleti düzenine dönmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı.
“HALKLA TEMAS KURAN HER PARTİ HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDEDİR”
Parti çalışmaları hakkında da bilgi veren Duran,” Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşmak gerekirse, elbette şu anda ben mevcut İl Başkanı değilim. Ancak il başkanımızın ve il örgütümüzün ciddi çalışmaları var. Burada sadece Cumhuriyet Halk Partisi özelinde bir değerlendirme yapmıyorum; bu, tüm siyasi partiler için geçerlidir. Bir siyasi parti, oy potansiyelini artırmak istiyorsa, bunun tek yolu vardır, Sokağa inmek ve vatandaşla birebir temas kurmak.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak arkadaşlarımız sürekli bunu yapıyor. Gerek il başkanımız, gerek yönetim kurulu üyelerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız ve merkez ilçe teşkilatımızla birlikte sürekli sahada, vatandaşla iç içeler. Çünkü siz bu süreçte vatandaşla ne kadar çok diyalog kurarsanız, ne kadar çok temas ederseniz, ne kadar çok birebir iletişimde bulunursanız kendinizi o kadar iyi anlatabilirsiniz.
Aynı şekilde, mevcut iktidarın eksiklerini, yanlışlarını ve hatalarını da vatandaşa o kadar açık şekilde aktarabilirsiniz. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partisi için değil, tüm siyasi partiler için geçerli. Sokakta olan, halkla temas kuran her parti her zaman bir adım öndedir. Ben partimizin bu anlayışla hareket ettiği sürece daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum” dedi.
“SİYASETTE BİR GÜN BİLE ÇOK UZUN BİR SÜREDİR”
Anket sonuçlarının CHP lehine olduğunu belirten Duran, “Şu anki anket sonuçlarına bakıldığında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin avantajlı olduğu görülüyor. Ancak siyasette bir gün bile çok uzun bir süredir. Bu süreci doğru şekilde götürmeliyiz. Bugüne kadar süreç doğru şekilde yönetildi ve bu da anketlere yansıdı.
Özellikle Sayın Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasının ardından başlayan toplumsal tepki, sadece CHP seçmeniyle sınırlı kalmadı. Her kesimden destek geldi. Sokağa çıkan insanların çoğunun daha önce CHP ile hiçbir ilişkisi yoktu. Bu bir toplumsal tepkiydi ve CHP sadece bunun öncülüğünü yaptı. Bu süreç doğru yönetiliyor.” İfadesini kullandı.
“EKREM İMAMOĞLU’NA ELAZIĞ’DA CİDDİ DESTEK”
Duran, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından oluşan toplumsal tepkinin yalnızca CHP seçmenleriyle sınırlı kalmadığını belirterek “Elazığ özelinde baktığımızda, Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için başlatılan imza kampanyasında ciddi bir destek gördük. Elazığ’da toplanan oy ve destek, beklenenden çok daha fazla oldu. Bu kampanya başladığında, hayatı boyunca CHP’ye oy vermemiş, hatta partinin yanından bile geçmemiş insanlarla görüştük. Ama insanlar hukukun çiğnendiğine inandıkları için, yapılan haksızlıklara karşı durmak için bize destek verdiler.
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için başlatılan imza kampanyasına ve sürece bakıldığında, Elazığ’da toplanan destek ve verilen oylar bu işi çok farklı bir boyuta taşıdı. Düne kadar bu rakamları telaffuz etsek kimsenin inanmayacağı noktaya geldik. Bugün ise bu rakamların yarısı bile çok büyük bir rakam olarak değerlendiriliyor” ifadesini kullandı.
Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için başlatılan imza kampanyasında Elazığ’dan gelen yoğun destek üzerine Elazığ halkına teşekkür ettiğini belirten Duran, “Kıymetli hemşehrilerime teşekkür etmek istiyorum. Bize imza vererek destek olanlara da, belki bugüne kadar partimize hiç destek vermemiş ama görünen hukuksuzluklara karşı duruş sergileyen herkese de teşekkür ediyorum. Haftalardır sokakta imza toplayan arkadaşlarımız, çeşitli kesimlerden insanlarla bir araya geliyor. Kimileri imza vererek açıkça destek oluyor, kimileri ise çocuğunun veya kendi geleceğinden endişe duyduğu için imza veremese de manevi olarak yanımızda olduğunu hissettiriyor. Bu kişilere de ayrıca teşekkür ediyorum.
Bir teşekkürüm de, her ne kadar bize siyasi olarak karşı tarafta olsalar da yani Cumhur İttifakı'nın paydaşları ya da destekçileri de olsalar bu süreç boyunca hiçbir tepki göstermeden, olgunlukla yaklaşan herkese gönülden teşekkür ediyorum. Elazığ’da herkes bu süreci sahiplendi. Herkes bu programda kim varsa, ne yapıyorsa onu destekledi. Ben tüm Elazığ’a, tüm hemşehrilerime gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
İlginizi Çekebilir