Filografi Sanatçısı Okur: ‘İplerle, Tellerle Hikâyeler Dokuyorum’

Geleneksel sanatların sesi, modern zamanların estetiğiyle yeniden hayat buluyor. Filografi Sanatçısı İlknur Okur, çivi, ip ve telin sabırla, estetikle buluştuğu nadide eserleriyle hem kültürel mirasa sahip çıkıyor hem de çağdaş sanat anlayışına özgün katkılar sunuyor.

Bakış Haber’e konuşan Sanatçı İlknur  Okur, sadece klasik yöntemlerle değil, pek çok farklı teknik ve sanatı harmanlayarak dikkat çeken işler ortaya koyuyor.

“HER TABLO, SABIRLA ÖRÜLMÜŞ BİR HİKÂYEDİR”

Sanatının teknik boyutunu anlatan Okur, üretim sürecini şu sözlerle açıklıyor:

“Önce desenimizi belirliyoruz, sonra çıktısını alarak kumaşla kapladığımız tahtaya sabitliyoruz. Çivileri özel aparatlar yardımıyla desenin hatlarına uygun biçimde tek tek çakıyoruz. Desen ortaya çıktıktan sonra tel veya iplerle dokuma aşamasına geçiyoruz. Güneş döngüsü, teğet, verev ya da kendi içinde örme gibi tekniklerle motifleri işliyoruz. Bazı çalışmalarımda ‘string art’ tekniğini de kullanıyorum.”

Filografi çalışmalarını yalnızca dekoratif objeler değil, aynı zamanda duygu taşıyan eserler olarak gören sanatçı, her bir tablonun emek, estetik ve ruh içerdiğini söylüyor.

FİLOGRAFİ, DİĞER EL SANATLARIYLA BULUŞUYOR

İlknur Okur’u benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri ise, filografiyi başka el sanatlarıyla birleştirmesi. Geleneksel teknikleri özgün tarzıyla yorumlayan sanatçı, farklı malzemeleri bir araya getirerek zengin ve çok katmanlı işler üretiyor:

“Filografiyle birlikte kanaviçe, kağıt rölyef, ahşap yakma, ebru, alüminyum folyo kabartma, punch nakışı ve çeşitli boyama tekniklerini bir araya getiriyorum. Her teknik, ortaya çıkan esere ayrı bir derinlik ve ruh katıyor.”

“GEÇMİŞİN RUHU, BUGÜNÜN YORUMUYLA SANATA DÖNÜŞÜYOR”

Modern ve geleneksel motifleri aynı çerçevede buluşturmayı hedefleyen Okur, sanatını yalnızca üretmekle sınırlı görmüyor; aynı zamanda geleceğe aktarıyor. Kursiyerlerine farklı sanat dallarını tanıtarak hem teknik öğretiyor hem de ilham veriyor.

“Gelenekselin köklerinden kopmadan, yenilikçi dokunuşlarla sanat üretmeye çalışıyorum. Her eserim, geçmişe bir saygı duruşu ama aynı zamanda geleceğe bir davet.”