İl Başkanı Habip Yaşar: ‘Emekli Ve Dar Gelirlinin Hayat Standartları Her Geçen Gün Çöküyor’
SİYASETİl Başkanı Habip Yaşar: ‘Emekli Ve Dar Gelirlinin Hayat Standartları Her Geçen Gün Çöküyor’
“OLDUKÇA ADALETSİZ BİR TABLO ORTADA”
Emekli ve dar gelirli vatandaşların, yıllardan beri en çok mağduriyet yaşayan kesimlerin başında geldiğini belirten İl Başkanı Habip Yaşar, “Emekliler her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Hatta öyle ki, artık açlık sınırının altında maaş alan bir duruma geldiler. Şu an bir emekli, yaklaşık 14 bin TL maaş alıyor ve bu miktar bir ev kirasının ancak yarısını karşılayabiliyor” dedi. İl Başkanı Yaşar,” Açlık sınırı ise 26 bin TL’ye ulaşmış durumda. Normal bir asgari ücretli 21 bin TL alırken, emeklilerin 14 bin TL gibi bir ücretle geçinmeye çalışması, oldukça adaletsiz bir tabloyu ortaya koyuyor. Bu veriler sendikalar ve ticaret odalarının açıkladığı resmi kaynaklardan alınmıştır. Yoksulluk sınırı ise 77 bin TL’yi geçmiş durumda.
Böyle bir ekonomik ortamda, emeklinin ve dar gelirlinin bırakın mutlu olmasını, ailesiyle, çocuklarıyla son derece huzursuz ve moralsiz bir halde yaşadığı görülmektedir. Emekli şu an ciddi şekilde mağdur durumdadır” ifadesini kullandı.
“EMEKLİ VE DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIN HAYAT STANDARTLARI HER GEÇEN GÜN ÇÖKÜYOR”
Geçmiş yıllar ile şimdi ki alım gücüne dair değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Hbip Yaşar,
“2002 yılında bir emekli, 80 maaşla bir ev alabiliyorken, 2025’te aynı evi alabilmek için 295-297 maaş gerekiyor. 2002’de 30 maaşla araba alınabiliyorken, şimdi 89 maaşa alınabiliyor. Aynı şekilde, 2002’de 45 kilo et alınabilirken, 2025’te bu miktar 34 kiloya düşmüş. 2002’de bir emekli maaşıyla 19 çeyrek altın alınabilirken, bugün sadece 3 çeyrek altın alınabiliyor. Emekli maaşı 14 bin TL olan bir kişi ise sadece 2 çeyrek altın alabiliyor. 200 TL’lik banknot ilk çıktığında 131 dolar alınabilirken, bugün bu parayla sadece 5 dolar alınabiliyor. 2002 de bir emekli 80 maaşla bir ev alabiliyormuş, 2025 295 297 maaşla ev alabiliyor” dedi.
Tüm bu verilerin Türk Lirası’nın ne kadar değer kaybettiğini ve halkın alım gücünün nasıl dramatik şekilde düştüğünü açıkça gösterdiğinin altını çizen İl Başkanı Yaşar, “Bugün çiftçi, üretici, emekli, dar gelirli nefes alamaz hale gelmiş durumda” ifadesini kullandı.
2014-2015 yıllarında verilen 1000 TL’lik bayram ikramiyesiyle bir kurbanlık alınabilirken, bugün verilen 3 bin TL’lik ikramiyeyle ancak 6 kilo et alınabiliyor diyen İl Başkanı Habip Yaşar, “En ucuz kurbanlık hayvan ise 17-18 bin TL’den başlıyor. O döneme göre 5’te 1 oranına düşmüş bir alım gücünden bahsediyoruz diyerek, Bugün emekli ve dar gelirli vatandaşların hayat standartları her geçen gün daha da çöktüğünü belirtti.
“EKONOMİK DENGELER GİDEREK BOZULUYOR”
İl Başkanı Yaşar, “Enflasyon oranları TÜİK'e göre %35-36 olarak açıklansa da, piyasadaki gerçek enflasyon çok daha yüksek. Temmuz ayında yapılan maaş artışları %15-16 civarındayken, aynı anda doğalgaza %25, harçlara %40-45 oranında zam yapılması nasıl bir tutarlılıkla açıklanabilir? Bu, ekonomik dengelerin giderek bozulduğunun ve dar gelirlinin aleyhine olan farkın her geçen gün daha da açıldığının bir göstergesidir” dedi.
“VATANDAŞLAR NEREYE GİDİYORUZ DİYE SORGULAMALI”
Üreticinin son derece zor durumda olduğuna dikkat çeken, İl Başkanı Habip Yaşar, “Buğday için belirlenen taban fiyat 13 bin TL ancak devlet ofisleri hem buğdayın tamamını alamıyor hem de alım süresini kısıtlıyor. Depo yetersizliği nedeniyle çiftçinin ürünü elinde kalıyor. Tüccarlar bu durumu fırsata çevirerek 8-10 bin TL’ye buğday alıyor. Çiftçi de borç içinde olduğu için bu fiyata satmak zorunda kalıyor. Yıllar önce var olan Devlet Planlama Teşkilatı’mız bu gibi sorunları önceden öngörüp planlı üretim yapılmasını sağlıyordu. Şimdi böyle bir yapı olmadığından ne üretici ne de tüketici korunabiliyor” ifadesini kullandı.
İl Başkanı Yaşar, “Örneğin, son don olayları nedeniyle meyve fiyatları uçmuş durumda. Bugün 200 TL’ye 1 kilo meyve alınabiliyor. Oysa bu miktar 2002’de 131 dolara karşılık geliyordu. Bu, durumun ne kadar vahim olduğunu açıkça gösteriyor” dedi.
Vatandaşların artık “Nereye gidiyoruz?” diye sorgulaması gerektiğini dile getiren İl Başkanı Habip Yaşar, “ Zengin %5-10’luk bir kesim lüks içinde yaşarken, geri kalan halk giderek yoksullaşıyor. Talan, israf ve yolsuzlukların ayyuka çıktığı bir dönemde, vatandaşın da hakkını araması ve “Milli gelirden bana düşen pay nerede?” demesi gerekiyor. Şükretmek elbette önemlidir, ancak vatandaşın hakkı verilmeden, başka kesimlerin haksız kazanç sağlamasına göz yumulmamalıdır” sözlerini kullandı.
“HEDEFİMİZ EKONOMİDE TASARRUF POLİTİKASIDIR”
İYİ Parti Gnel Başkanı Musavat Dervişoğlu’nun, grup konuşmalarında emekli maaşlarının en az asgari ücret seviyesinde, yani 29 bin 500 TL olması gerektiğini vurguladığını ifade eden İl Başkanı Yaşar, “Maaşlara %25 zam yapılırken, benzine %50 zam gelmesi, doğalgaza %25 zam yapılması vatandaşın yükünü daha da ağırlaştırıyor. Cumhurbaşkanı’nın “Asgari ücretli 10 depo benzin alabiliyor” demesi durumu açıklamak için yeterli değildir. Vatandaş yalnızca benzin almıyor; beslenmek, çocuklarını okutmak, sağlık giderlerini karşılamak ve insanca yaşamak zorunda.
Bizim öncelikli hedefimiz, ekonomide ciddi bir tasarruf politikasının uygulanmasıdır. Bir kısmının israf ederken, bir kısmının yoksulluk içinde yaşamaya mahkûm edilmesine izin verilemez. Yolsuzlukların önlenmesi, kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve en önemlisi, güven ortamının sağlanması gerekmektedir. Adaletin tesis edilmediği bir yerde güven olmaz. Hukukun üstünlüğüne inanılmalı, herkes eşit muamele görmelidir. Bu sağlandığında yatırım da artar, üretim de canlanır” dedi.
“İNSANLAR GELECEĞİNİ GÖREMİYORLAR”
Şu anda insanların yatırım yapmaktan korktuklarını belirten İl Başkanı Yaşar, “ Geleceği göremiyor. Adaletin çalışmadığını gördüğü için umutsuzluğa kapılıyor. Cezaevlerinde 400 binden fazla insan var. Yeni üniversiteler, sağlık merkezleri açmak yerine cezaevi açmakla meşgulüz. Bu, sağlıklı bir toplumun göstergesi olamaz” ifadesini kullandı.
“BİZ TÜRKİYE'NİN BİRLİĞİNDEN, BERABERLİĞİNDEN YANAYIZ VE BU DURUŞUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ”
İl Başkanı Habip Yaşar, “Temmuz ayında Genel Başkanımız Musavat Dervişoğlu ile birlikte, 1993 yılında şehit edilen 33 vatandaşımızı anmak için Başbağlar’a gittik. Orada şehitliğimizi ziyaret ettik, vatandaşlarla görüştük. Terör örgütü PKK’nın bu ülkeye verdiği zarar, 40 binin üzerinde şehit verilmesine sebep olmuştur. 2 gün önce Pençe-Kilit Operasyonu’nda 12 şehit daha verdik. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Biz diyoruz ki, Terörle pazarlık değil, mücadele edilir. PKK’nın nihai amacı yalnızca silah bırakmak değil, uzun vadede devlet kurmak, özerklik elde etmektir. İçişleri Bakanı’nın açıklamasına göre Türkiye’de aktif terörist sayısı birkaç kişiyle sınırlıdır. Ancak PYD ve YPG gibi yapılar, Suriye’de hâlen varlık göstermektedir. Biz Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden yanayız ve bu duruşumuzu sürdüreceğiz” dedi.
İlginizi Çekebilir