Kırılma Noktasında İnsan ve Doğa: Prof. Dr. Özgen’den Sarsıcı Roman

Doğa ile insan arasındaki denge, bir kez bozulduğunda sadece ekosistem değil, toplumun tüm yapısı sarsılıyor. Prof. Dr. İnanç Özgen, “Bana Dokunmayan Böcek Bin Yaşasın” adlı romanında, küresel güçlerin gıda politikaları üzerinden doğaya ve insanlığa kurduğu tahakkümü çarpıcı bir kurgu ile ele alıyor.

Gazetemizi ziyaret eden Prof. Dr. Özgen, kitabın başlığının bilinçli bir metafor olduğunu belirterek, “Her böcek zararlı değildir. Doğa kendi dengesini kurmuştur. Ancak insan bu dengeyi bozduğunda, geri dönülemez sonuçlarla karşılaşır,” dedi.

Haber: Aylin Solmaz

BİR BÖCEK ÜZERİNDEN KURULAN KÜRESEL HEGEMONYA

Kitabın ana karakteri Marek, Polonya kökenli Yahudi bir profesör. Ataları Nazi Almanyası’nın zulmünden kaçarak Amerika’ya göç etmiş bir ailenin evladı olan Marek, bilimsel kariyerinde ilerleyerek Pentagon destekli bir projede görev alır. Amaç: tarımda zararlı bir böcek türünü kontrollü biçimde kullanarak bazı kültür bitkilerinin baskılanması.

Ancak planlanan bu bilimsel müdahale, içindeki bazı aktörlerin farklı niyetleri nedeniyle kontrolden çıkar. “Seçilmişler” olarak adlandırılan bir grup bilim insanı, böceğin genetik yapısını değiştirerek onu doğanın tüm dengesini alt üst edecek bir istilacıya dönüştürür.

KÜRESEL BAĞIMLILIĞIN YENİ FORMÜLÜ: BİYOLOJİK KONTROL SİLAHLARI

Yeni formuyla bu böcek, salındığı her bölgede tüm tarım ürünlerini yok eden bir tehdide dönüşür. Pentagon bu durumu kontrol altına almak için Marek ve ekibinden çözüm ister. Geliştirilen çözüm: böceği kısırlaştırmak.

Ancak sadece doğayla değil, sabotajla da mücadele etmek zorunda kalırlar. Laboratuvara sızan sabotajcılar süreci sabote ederken, Marek’in içsel çatışması da büyür. Romanın sonunda Marek, içinde yer aldığı sistemle yüzleşir ve şu sözlerle vicdanını ortaya koyar:

“Bu sistemin içinde yer aldım, ama bir daha böyle bir şeyin parçası olamam. Bu vebali taşıyamam.”

“BU GEMİ HEPİMİZİN, BATARSA HEPİMİZ BATARIZ”

 Prof. Dr. Özgen kitabında, doğanın dengesine yapılan her müdahalenin insanlığın tamamını etkileyeceğini savunuyor. Kitabın mesajı oldukça net:

“Bu dünya hepimizin. Bu bir gemi, ve batarsa hepimiz batarız. Doğanın düzeniyle, organizmaların yaşam döngüleriyle fazla oynamamak gerekir. Her insanın ırkı, dini, dili ne olursa olsun yaşama hakkı vardır.”