Türkiye’de Borcunu Ödeyemeyenlerin Sayısı Rekor Kırdı

GÜNDEM Türkiye'de ekonomik zorluklar, bireylerin finansal durumunu daha da kötüleştiriyor.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin verilerine göre, 2025 yılının Mayıs ayında kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 4 milyon 96 bin 259'a ulaştı. Sadece bu yılın ilk beş ayında 1 milyon 38 bin kişi, borçlarını ödeyemediği için takibe düştü. Bu, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %38'lik bir artış anlamına geliyor.

BATIK KREDİLERDE ENDİŞE VERİCİ ARTIŞ

Türkiye’deki bankalar, tahsil edemedikleri kredilerle ilgili ciddi bir artışla karşı karşıya. Batık kredi tutarı %88 oranında artarak 273 milyar liradan 513 milyar liraya çıktı. Bu rakamla birlikte tasfiye edilecek kredilerin toplam kredi hacmi içindeki payı da %1,9'dan %2,5'e yükseldi.

BİREYSEL KREDİLERDE ALARM VERİCİ DURUM

Bireysel kredilerde de ciddi bir bozulma gözlemleniyor. Toplamda 186,2 milyar TL'lik batık bireysel kredi bulunurken, kredi kartı borçlarının batık tutarı 95,6 milyar TL’ye, ihtiyaç kredilerindeki batık tutar ise 65,7 milyar TL’ye ulaştı. Kredili Mevduat Hesapları (KMH) ise 24,1 milyar TL'lik bir batık tutar ile kayıtlara geçti. Bireysel kredilerdeki batık oranı ise %3,9 seviyelerine çıkarken, ihtiyaç kredilerindeki batık oranı %5,4, kredi kartlarındaki batık oranı ise %4,1 olarak hesaplandı.

SON YILLARDA DURUM DAHA DA KÖTÜLEŞTİ

Son yıllarda borcunu ödeyemeyen kişi sayısındaki artış dikkat çekiyor. 2023'ün ilk beş ayında borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 539 bin iken, 2024'ün aynı döneminde bu sayı 750 bine yükseldi. 2025’in ilk beş ayında ise borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 1 milyon 38 bin 700’e çıktı. Bu, sadece iki yılda borcunu ödeyemeyenlerin sayısının %92 oranında arttığını gösteriyor.

EKONOMİK TABLO GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR

Ekonomistlere göre, artan faiz oranları ve yüksek enflasyon, hane halklarının borç ödeme gücünü önemli ölçüde zayıflatmış durumda. Özellikle kredi kartı ve ihtiyaç kredilerindeki takibe düşme oranlarındaki yükselme, bireysel finansal istikrar açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu tabloyu "ekonomik bir kriz" olarak değerlendiriyor ve durumu düzeltmek için güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye'nin borç yükü altında ezilen haneler, bu gidişatla daha fazla zorlanabilir. Hem bireysel finansal istikrarı hem de genel ekonomik dengeyi koruyabilmek adına kapsamlı bir çözüm stratejisine ihtiyaç duyuluyor.