© Elazığ Günebakış Gazetesi

‘Türkiye'de Zemin Etüt Raporlarında İvme Değerleri Yanlış Hesaplanıyor ‘

‘Türkiye'de Zemin Etüt Raporlarında İvme Değerleri Yanlış Hesaplanıyor ‘

Türkiye'de yapı güvenliğinin temelini oluşturan zemin etütlerinde önemli bir eksikliğe dikkat çeken Elazığ Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Burhan Daş, Bakış Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.

Haber: İrem Yılmaz

“YÖNETMELİĞİMİZ, ZEMİN ETÜTLERİ KONUSUNDA OLDUKÇA KAPSAMLI”

Burhan Daş, zemin etütleriyle ilgili yürürlükteki yönetmeliğin teknik açıdan yeterli olduğunu belirtti. Daş, “Çünkü yönetmeliğimiz, zemin etütleri konusunda oldukça kapsamlıdır; sondaj sayıları, jeofizik ölçüm sayıları ve metrajlar açısından yeterli düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliğe uyulduğu takdirde yapılan zemin etüt araştırmalarında herhangi bir sorun yaşanmaz. Elazığ özelinde de bu yeterlilik sağlanmaktadır” dedi.

“TÜRKİYEDE ZEMİN ETÜT RAPORLARINDA İVME DEĞERLERİ YANLIŞ HESAPLANIYOR”

Şuanda bizim en büyük sıkıntımız, tereddüt ettiğimiz olay, aslında Türkiye’nin üzerinde durması gereken olay şudur diyen Burhan Daş,

“Şu anda zemin etütleri yapılırken kullanılan bir ivme değeri vardır. Bu değer, bina statik hesaplamalarında kullanılmaktadır. İvme değeri nedir? İvme değeri, bina yapılırken statik hesapların dayandırıldığı temel parametredir. Biz bu değeri devletin sağladığı sistem üzerinden alıyoruz, yani AFAD’ın sisteminden.

Sisteme girip, "bu noktada bina yapacağız" diyerek harita üzerinden konumu işaretliyoruz ve sistem bize bu noktaya ait ivme değerini veriyor. Bu işlemi herkes, e-Devlet üzerinden yapabiliyor. Biz de bu sistemden aldığımız ivme değerine ve yapılan zemin etüt çalışmalarına göre bina tasarımını gerçekleştiriyoruz” dedi.

Zemin etüt çalışmalarında sondaj sayısı, jeofizik ölçüm sayısı vb. konularda bir sıkıntı olmadığını belirten Daş”Ancak asıl sorun, ivme değeri konusunda yaşanıyor. Maraş depremleri bize gösterdi ki, bu değer her tarafta doğruyu yansıtmıyor. Bu da şu anlama geliyor;

Örneğin, bir binanın depremde yıkıldığını düşünelim. Bu binayı yapan müteahhit, proje müellifi, inşaat mühendisi ya da jeoloji mühendisi “Ben projeyi yaptım ama ivme değerini devletin verdiği sistemden aldım. Orada bir hata varmış.” diyebilir. Bu nedenle bu konu oldukça önemlidir” vurgusunu yaptı.

Daş “ Hatta bir dönem AFAD bu verileri durdurdu, paylaşmadı. Sonrasında tekrar yayımlamaya başladı. Çünkü bu sistemde ivme değeri hesaplanırken sadece binanın, yapılacağı yerin fay hatlarına olan uzaklığı dikkate alınıyor” ifadesini kullandı.

“ZEMİNİN DURUMU GÖZ ARDI EDİLİYOR”

Elazığ merkez üzerinden örnek veren Burhan Daş,”Elazığ’a etki edebilecek fay hatları arasında Doğu Anadolu Fayı, Malatya-Ovacık Fayı ve Karlıova-Yedisu Segmenti yer alıyor. Bu fayların Elazığ’a olan uzaklıklarına göre bir deprem olması durumunda Elazığ'ın ne kadar etkileneceği hesaplanarak bir ivme değeri veriliyor. Ancak burada önemli bir unsur göz ardı ediliyor, “Zeminin durumu” dedi.

Burhan Daş “Yani zemin kaya mı, alüvyon mu, kil mi? Çünkü gelen deprem dalgası zemine göre büyüyebilir veya sönümlenebilir. Bu durum mutlaka dikkate alınmalı ve her parsele özgü ivme değeri, yerinde jeofizik ölçümlerle ve mutlaka jeofizik mühendisleri tarafından belirlenmelidir” ifadesini kullandı.

“İVME DEĞERİ, HEM ZEMİNE HEM DE FAY HATTINA GÖRE HESAPLANMALIDIR”

 

 Şu anda ülkemizde ivme değerlerinin bu şekilde belirlenmediğine dikkat çeken Daş,” Bu da çok büyük bir eksikliktir. Bu değerler AFAD’dan alınıyor. AFAD’ın hesaplamalarının zemine değil, yalnızca faylara olan uzaklığa dayalı olduğu ise maalesef son depremlerde görüldü.

Bu, ülke olarak üzerinde durmamız gereken çok önemli bir konudur. İvme değeri, hem zemine hem de fay hattına göre hesaplanmalıdır.

Düşünün, bir bina yapılıyor, tasarımı yapılıyor, vatandaş milyonlarca lira harcıyor ama devlet diyor ki: “Sen bu ivme değerini kullanmak zorundasın.” Zorunlu bir veri. Fakat bu ivme değeri zemine göre değil, sadece fay hattına olan uzaklığa göre veriliyor” dedi.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNDE JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ SÜRECİN İÇERİSİNDE YER ALMALI”

Kentsel dönüşüm projelerinde jeoloji mühendisinin mutlaka sürecin içinde yer alması gerektiğinin altını çizen Burhan Daş,” Çünkü zemin etüt raporu olmadan hiçbir kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilemez.

Eğer konuya daha geniş bir çerçeveden, “Elazığ’da nerelerde ölçüm yapılmalı, yeni yapılaşmalar nereye yönlendirilmeli?” açısından bakıyorsak, size yerel bazda şunu söyleyebilirim: Diyelim ki bir vatandaş binasını dönüştürmek istiyor ve bu kararı aldı. Bu durumda sürecin mutlaka bir jeoloji mühendisi ile yürütülmesi gerekir. Bu konuda net konuşuyorum çünkü Jeoloji Mühendisleri Odası, kentsel dönüşüm çalıştaylarına, Valilik ya da AFAD tarafından düzenlenen toplantılara çağrılmıyor.

Şimdiye kadar sadece önceki valimiz döneminde bir kez davet edildik. Bunun dışında Elazığ’da jeoloji mühendisleri oda temsilcilerinin bu tür toplantılara çağrıldığı olmadı” ifadesini kullandı.

 Bu durum Elazığ için büyük bir kayıp olduğunu belirten Daş,

“Çünkü biz, nerelerin zemin açısından uygun olduğunu, nerelerde zeminden kaynaklı problemler yaşanabileceğini çok iyi biliyoruz. Kendi memleketimizde olduğu gibi, meslektaşlarımız da çalıştıkları şehirlerde bu bilgileri detaylı şekilde biliyor. Bu yüzden fikir alışverişinde bulunmak, istişare etmek her zaman faydalıdır.

Ancak ne yazık ki Elazığ’daki Valilik ve diğer kurum yöneticileri, bugüne kadar bu yönde bir adım atmadılar” dedi.

“ZEMİN ETÜDÜ YAPILMADAN HİÇBİR BİNANIN TASARIMI GERÇEKLEŞTİRİLMEMELİDİR”

Zemin durumuna göre inşa edilmediği takdirde karşılaşılabilecek riskler hakkında bilgilendirmelerde bulunan Burhan Daş “ deprem anında bina, depremin dalgalarıyla birlikte hareket edemez. Bu da binanın erken yıkılmasına neden olur. Bu yüzden binaların mutlaka zemine uygun şekilde tasarlanması gerekir. Statik hesaplamaların, zemin parametrelerine göre yapılması son derece önemlidir. Yani ayrıntılı bir zemin etüdü yapılmadan, hiçbir binanın tasarımı gerçekleştirilmemelidir” dedi.

“TÜM İLÇELERİMİZİN JEOLOJİ MÜHENDİSİNE İHTİYACI VAR”

Elazığ Belediyesi ve Elazığ İl Özel İdaresi’nin zemin etüt çalışmalarını yürüttüğünü ancak ilçe belediyelerinde kontrol mekanizmalarının eksikliklerinin olduğunu belirten Daş”İlçe belediyelerinde, Baskil Belediyesi hariç hiçbir belediyede jeoloji mühendisi bulunmamaktadır. Oysa Elazığ’daki birçok ilçe doğrudan fay hatlarıyla iç içe durumdadır” ifadesini kullandı.

Zemin etütlerinin yönetmeliğe uygunluğunun denetlenmesinin zorunlu olduğunun altını çizen Daş “Bir belediye veya kamu kurumu zemin etüt çalışması yaptırıyorsa, bunun yönetmeliğe uygun şekilde yapılıp yapılmadığını, hesapların doğru şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini kontrol edecek bir yetkili bulunmalıdır. Ve bu kontrol, alanında uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.

İlçelerde jeoloji mühendisi bulunmaması, bu kontrollerin yapılmadığı anlamına gelir. Bu durum, Elazığ için büyük bir problemdir. Tüm ilçelerimizin   jeoloji mühendisine ihtiyacı var.

Buradan tüm belediye başkanlarına bir talebimiz olsun” Elazığ bir deprem şehridir. Dört bir yanı fay hatlarıyla çevrili bu şehirde, bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesi şarttır” dedi.

“ELAZIĞ BELEDİYESİ’NDE GEOTEKNİK UZMANI BULUNMALI”

Elazığ Belediyesi'nin de önemli bir eksiği bulunmaktadır diyen Daş” Bu durumu bizzat İmar Müdürlüğü'ne ve Belediye Başkanı’na da ilettim: Elazığ Belediyesi’nde geoteknik uzmanı bulunmamaktadır. Bu nedenle geoteknik raporlar onaylanamamakta, süreç aksak yürütülmektedir. Elazığ Belediyesi’nin bu konuda acilen önlem alması gerekmektedir” ifadesini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER