Ücretli Öğretmen Profili Açıklandı: Eğitimde Kalite Tartışması Yeniden Gündemde
GÜNDEMÜcretli Öğretmen Profili Açıklandı: Eğitimde Kalite Tartışması Yeniden Gündemde
Türkiye’de ücretli öğretmen sayısı 86 bini aşarken, Milli Eğitim sisteminde bu öğretmenlerin artan rolü, eğitimde kalite tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Türk Eğitim-Sen’in 2024-2025 eğitim öğretim yılına ilişkin araştırması, 78 ili kapsayan geniş bir veri setiyle ücretli öğretmenliğin yaygınlığını ve mevcut durumu ortaya koydu.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarında öğretmen açığının kapatılması için uygulanan ücretli öğretmenlik sistemi, özellikle sınıf öğretmenliği, okul öncesi eğitim ve bazı branş derslerinde oldukça yaygın. Ancak bu kritik alanlarda görev yapan ücretli öğretmenlerin eğitim geçmişi ve mesleki yeterliliği, kamuoyunda ciddi soru işaretlerine yol açıyor.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK: GEÇİCİ ÇÖZÜM MÜ, KALICI SORUN MU?
Araştırma verilerine göre, Türkiye genelinde 86 bin 136 ücretli öğretmen görev yapıyor. Bu kişilerin yalnızca 38 bin 602’si Eğitim Fakültesi mezunu. Geri kalanların 39 bin 468’i farklı bölümlerden lisans mezunu, 8 bin 71’i ise ön lisans mezunu. Bu çeşitlilik, ücretli öğretmenliğin ne kadar karmaşık ve geçici bir yapıya dayandığını ortaya koyuyor.
Her yıl on binlerce öğretmen adayı atanmayı beklerken, bir yandan farklı alanlardan mezun bireyler, kısa süreli formasyon eğitimiyle ücretli öğretmenlik yapabiliyor. Bu durum, öğretmenlik mesleğinin niteliği ve toplumsal itibarı açısından da tartışmalara neden oluyor.
UZMANLARDAN UYARI: “EĞİTİMİN TEMELİ KADROLU ÖĞRETMENDİR”
Eğitim uzmanları ve sendikalar, özellikle çocukların eğitim hayatına başladığı ilk kademelerde nitelikli, formasyonlu ve sürekli öğretmen kadrolarının önemine dikkat çekiyor. Kadrolu öğretmen atamalarının yetersizliği, her yıl ücretli öğretmen istihdamının artmasına neden olurken, bu sistemin kalıcı bir çözüme dönüştürülmesi gerektiği vurgulanıyor.
Özellikle kırsal bölgelerde ve dezavantajlı okullarda görev yapan ücretli öğretmenlerin sık değişmesi, öğrencilerde akademik başarı düşüşü ve güven ilişkisi eksikliği gibi sorunları da beraberinde getiriyor.
Eğitim sisteminde uzun vadeli başarı için nitelikli ve istikrarlı kadroların artırılması gerektiği vurgulanırken, ücretli öğretmenlik sisteminin yalnızca kısa vadeli bir çözüm olarak görülmesi gerektiği ifade ediliyor. Atama bekleyen binlerce öğretmen adayı ise bu tablo karşısında kalıcı istihdam taleplerini dile getirmeye devam ediyor.
İlginizi Çekebilir