2025 yılına güçlü bir başlangıç yapan altın, ilk altı ayda yatırımcılarının en çok kazanç sağladığı varlıklar arasında öne çıktı.
Küresel belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve merkez bankalarının politikaları, altının ons fiyatını tarihi zirvelere taşıdı.
ENFLASYON ENDİŞESİ VE TARİFE POLİTİKALARI GÜVENLİ LİMAN TALEBİNİ ARTIRDI
Yılın başında ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte gündeme gelen agresif tarife politikaları ve enflasyon beklentileri, küresel piyasalarda risk algısını artırdı. Bu ortamda, yatırımcılar güvenli liman olarak görülen altına yönelirken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sıkı para politikalarından uzaklaşacağı beklentisi de altın talebini güçlendirdi.
JEOPOLİTİK RİSKLER ALTIN FİYATLARINI YÜKSELTTİ
Mart ayında İsrail’in Gazze’ye yeniden başlattığı saldırılar ve ABD-Rusya arasındaki Ukrayna anlaşmazlığı, güvenli liman alımlarını artırdı. Bu gelişmelerin yanı sıra, Çin’in fiziki altına olan güçlü talebi ve merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi, ons fiyatını yukarı taşıdı.
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2020’den bu yana ilk kez bu düzeyde fiziksel altın destekli ETF girişleri görüldü. Merkez bankaları, özellikle ABD tahvillerinden çıkarak portföylerini altın lehine yeniden şekillendirdi.
DOLAR ENDEKSİNDEKİ DÜŞÜŞ ALTINI DESTEKLEDİ
2024 yılını 108,5 seviyesinde kapatan dolar endeksi, 2025’in ilk yarısında 96,7 seviyesine kadar gerileyerek altının değer kazanmasına katkı sundu. Ayrıca, Trump’ın Fed başkanlığı için yeni bir isim açıklayacağı yönündeki haberler, merkez bankası bağımsızlığına dair endişeleri artırarak altına olan ilgiyi güçlendirdi.
ALTIN 2025’İN İLK YARISINDA YÜZDE 26 DEĞER KAZANDI
Tüm bu gelişmelerle birlikte altının ons fiyatı yılın ilk yarısında yüzde 26 yükselerek 3.303 dolara ulaştı. Mart ayında yüzde 9,3’lük aylık artış yaşanırken, nisan ayında ons fiyatı 3.499,99 doları test etti.
UZMANLARDAN UYARI: “İKİNCİ YARI DAHA DENGELİ GEÇEBİLİR”
Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, altın piyasasının yılın ikinci yarısında daha yatay bir seyir izleyebileceğini belirtti. Erbaş, ons fiyatında 3.700 dolar üzeri bir hareketin zor olduğunu ifade ederken, fiyatların 3.000 – 3.400 dolar bandında kalmasının olası olduğunu vurguladı. “Yılın ikinci yarısı bence altın yılı olmayacak” dedi.
ALTIN REZERVLERİNDE ARTIŞ, DOLAR REZERVLERİNDE AZALMA BEKLENİYOR
Dünya Altın Konseyi'nin son anketine göre, merkez bankalarının %95’i rezervlerindeki altını artırmayı planlarken, dolar cinsinden rezervleri azaltmayı hedefliyor. Bu durum, altına yönelik ilginin geçici değil, yapısal bir eğilime dönüştüğünün göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.