Elazığ’da Kadınlara Yönelik Farkındalık Programı Düzenlendi

Elazığ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği, İçişleri Bakanlığı'na bağlı "Kadınlarımızın Melodisi" projesi kapsamında, belediye desteğiyle önemli bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikte, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair Kanunu anlatıldı. Avukat Duygu Uysal, kanunun kadınlar ve erkekler için sunduğu koruma tedbirlerini vurguladı. Ayrıca Psikolojik Danışman Mustafa Yüksel, katılımcılara kaygıyı nasıl yatıştırabilecekleri üzerine bilgiler verdi.

KADINLARIMIZIN MELODİSİ PROJESİ'NİN AMACI

Etkinlik hakkında açıklama yapan Elazığ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl " Kadınlarımızın Melodisi" kapsamında, belediyemizin de paydaş olduğu bir program hazırladık. Programımızda, avukatımız 6284 sayılı kanunu anlatacak; aynı zamanda psikoloğumuz Mustafa Bey, günlük hayatın stresiyle nasıl mücadele edebileceğimizle ilgili bir eğitim verecek ve etkinlikler düzenleyecek. Kadınlarımızın Melodisi Projesi kapsamında bize destek veren Şahin Başkanımıza da çok teşekkür ederiz. Güzel bir etkinlik olacak. Kadınlarımızın günlük yaşamlarındaki sorunlarla nasıl başa çıkabileceklerini, çocuklarıyla iletişimlerini ve aile bütünlüğünü nasıl koruyabileceklerini anlatan güzel bir konferans olacak. Bu yüzden bize destek veren herkese teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

6284 SAYILI KANUN VE KADINLARIN KORUNMASI

Gerçekleşen etkinlikte, 6284 sayılı kanundan bahseden Avukat Duygu Uysal" 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu bugün anlatacağız. Bu kanun, 2012 yılında yürürlüğe giren oldukça kısa ancak maddeleri açısından önemli bir kanundur. Özellikle koruma tedbirleri açısından büyük fırsatlar tanır ve önleyici tedbirler içerir. Bu kanunun amacı nedir diye baktığımızda, şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi olan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve ısrarlı takip mağdurlarının korunmasını sağlamayı amaçlar. Bu duruma ilişkin usul ve esasları düzenler. Burada önemli olan husus şudur ki; şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan bir kişi, mutlaka şiddet olayını yaşamış olmak zorunda değildir. Eğer bir şiddet tehlikesiyle karşı karşıyaysanız, kanunun önleyici tedbirlerinden faydalanabilirsiniz. Ayrıca, genelde bu kanun sadece kadınları koruyan bir kanun olarak algılansa da, 6284 sayılı kanun yalnızca kadınlara değil, aynı zamanda erkeklerin de faydalanabileceği bir kanundur. Önemli bir diğer husus ise, şiddet uygulayan kişiyle aynı haneyi paylaşmamıza gerek olmadığındır. Şiddet uygulayan kişiler, eski sevgililerimiz ya da eski eşlerimiz olabilir; bu durumda da kanunun sunduğu tedbirlerden faydalanabiliriz. Şiddet dediğimizde, aklımıza ilk olarak fiziksel şiddet geliyor; ancak şiddet, tek bir alanda sınırlı değildir. Şiddetin birçok türü vardır; örneğin, ekonomik şiddet, cinsel şiddet, psikolojik şiddet gibi. Bu tür şiddetlerin hepsi, şiddetin alt dallarıdır. Ayrıca, ısrarlı takip mağduru olabilirsiniz ve yine bu kanun kapsamında şiddete uğruyor veya uğrama tehlikesiyle karşılaşıyorsanız, koruyucu ve önleyici tedbirlerden faydalanabilirsiniz” şeklinde konuştu.

KAYGIYI YÖNETME VE STRESLE MÜCADELE

Etkinlikte katılımcılara kaygıyı nasıl yatıştırabileceklerine dair bilgiler veren Psikolojik Danışman Mustafa Yüksel” Ben, Psikolojik Danışman Mustafa Yüksel, meslekteki 18 yılımı geride bırakıp 19. yıla adım atmak üzereyim. Bugün sizlerle, kaygıyı nasıl yatıştırabileceğimizi konuşacağız. Çünkü kaygıyı şöyle düşünebilirsiniz: Evinizde bir yangın alarmı var, bu alarm çok faydalıdır, ancak yangın alarmı bozulduğunda, hiçbir yangın olmadığı halde ansızın çalmaya başlar ve size yangın varmış gibi bir panik yaratır. Aslında günlük hayatımızda da kaygı buna benzer bir durumdur. Çoğu zaman, geçmişteki anılarımıza dayanarak kaygı duyarız; "Bu olursa çok kötü olur" diye endişeleniriz. Ancak, bu genellikle gerçekte düşündüğümüz kadar kötü olmaz. İnsan zihni, tehlikelerden korunabilmek için olumsuz düşünmeye meyillidir, ancak bu, gereksiz bir şekilde kaygı yaratır ve aşırı adrenalin ve kortizol salgılamamıza neden olur. Bazı anneler diyorlar ki: "Hocam, ben kaygı yaşamıyorum." Ancak onlara, "Peki genel sağlık sorununuz var mı?" diye soruyorum. Mesela, "Dizim çok ağrıyor, ama ortopedi bir şey bulamıyor." ya da "Karnım ağrıyor, çarpıntım var, ama dahiliye bir şey bulamıyor." diyorlar. İşte bunlar da kaygı kaynaklı şikayetlerdir. Bugün size bir sunum yapmayacağım, ancak evde uygulayabileceğiniz birkaç etkinlik getirdim. Bunlar üzerinde konuşacağız ve bu etkinlikler sayesinde, umarım kaygı seviyesini düşürmeye yardımcı olabiliriz” dedi.