Elazığ’da Özel bir sağlık kuruluşunda görev yapan Göz Hastalıkları Uzmanı ve Başhekim Op. Dr. Sermal Arslan, 60 yaş üstü bireylerde sık görülen ancak her yaş grubunda karşılaşılabilen katarakt hastalığına ilişkin Bakış Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.
Haber: Aylin Solmaz
Dr. Arslan, “Katarakt, görme kalitesini ciddi oranda düşüren ve tedavi edilmediğinde körlüğe yol açabilecek bir rahatsızlıktır. Tek tedavi yöntemi cerrahidir,” diyerek erken teşhisin önemine dikkat çekti.
KATARAKT NEDİR? KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Op. Dr. Sermal Arslan, kataraktın göz içindeki doğal merceğin şeffaflığını kaybetmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Katarakt genellikle 60 yaş üzeri bireylerde görülse de, yenidoğanlar, gençler ve özellikle kortizon kullanımı, tiroid hastalıkları, hipokalsemi gibi sistemik rahatsızlıkları olan kişilerde de gelişebilir.”
KATARAKTIN BELİRTİLERİ NELER?
Katarakt, çoğu zaman yavaş ilerleyen bir hastalık olduğundan belirtileri göz ardı edilebiliyor. Dr. Arslan’ın uyarıları şöyle:
Gece araç kullanırken ışıklarda kamaşma , Gündüz ışığa karşı aşırı hassasiyet, Görme bulanıklığı ve detay kaybı, Renklerin soluk veya sarımsı görünmesi
Bu belirtilerden biri bile fark edilirse vakit kaybetmeden göz muayenesi yapılması gerektiğini vurgulayan Arslan, “Erken teşhis hem tedavi sürecini kolaylaştırır hem de hastanın görme konforunu hızla geri kazandırır,” dedi.
KATARAKTIN TEK TEDAVİSİ: CERRAHİ MÜDAHALE
Dr. Arslan, kataraktın ilaç ya da beslenmeyle tedavi edilemediğini belirterek, “Cerrahi müdahale dışında bir çözüm yok. Bu ameliyat, sadece damla ile uyuşturularak yapılabiliyor. Ortalama 15 dakika sürüyor ve hasta aynı gün taburcu oluyor,” dedi.
Katarakt ameliyatı sırasında gözdeki opak mercek, fakoemülsifikasyon adı verilen bir yöntemle çıkarılıyor ve yerine yapay bir göz içi merceği yerleştiriliyor. Gözde dikiş ya da iğne kullanılmadan gerçekleştirilen bu işlem, günümüzde oldukça konforlu bir şekilde uygulanıyor.
AKILLI LENS DÖNEMİ BAŞLADI
Ameliyat sonrası takılacak lenslerin görme kalitesini doğrudan etkilediğini belirten Dr. Arslan, lens seçiminin önemine de değindi:
Tek odaklı lens: Yalnızca uzak veya yakın görme sağlar. Diğer mesafe için gözlük gerekir.
Çok odaklı (akıllı) lens: Hem uzak, hem yakın hem de ara mesafeyi net gösterir. Gözlük ihtiyacını büyük ölçüde ortadan kaldırır.
Ancak bu lenslerin her hastaya uygulanamayacağına dikkat çeken Arslan, “Bu lensler için göz yapısının uygunluğu detaylı cihazlarla analiz edilmeli. Kornea, retina ve göz içi basınç değerlendirilmeli. Merkezimizde bu taramalar titizlikle yapılmakta,” dedi.
AMELİYAT SONRASI SÜREÇ NASILDIR?
Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin oldukça rahat geçtiğini vurgulayan Dr. Arslan:
“Hasta ameliyattan sonra evinde dinlenebilir. Gözü bir gün kapalı kalır. 3-4 gün boyunca göze su kaçmamasına dikkat edilmeli. Televizyon izleyebilir, yürüyebilir, yemek yiyebilir. Yani günlük hayatına hızlıca dönebilir. Sadece birkaç gün bazı fiziksel temkinler öneriyoruz,” şeklinde konuştu.
GÖZ SAĞLIĞI İÇİN RUTİN MUAYENEYİ İHMAL ETMEYİN
Son olarak, özellikle 45 yaş üstü bireylerde yılda bir kez göz muayenesi yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Sermal Arslan, “Diyabet, hipertansiyon, guatr gibi hastalıklar gözü etkileyebilir. Göz tansiyonu gibi sinsi ilerleyen hastalıklar da erken muayene ile tespit edilebilir. Şikayet olmasa bile kontroller büyük önem taşıyor,” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.