Öğretmenlere Yapay Zekâ Asistanı Geliyor!

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde dijital dönüşüm kapsamında yapay zekâ destekli yeni bir stratejiyi hayata geçirdi. Bu strateji sayesinde öğrencilerin bireysel öğrenmeleri desteklenirken, öğretmenlerin iş yükü de önemli ölçüde azaltılacak.

MEB, lise öğrencileri için özel olarak geliştirilen MEBİ adlı yapay zekâ platformunu tanıttı. Ayrıca mevcut EBA platformu da yapay zekâ desteğiyle yeniden yapılandırıldı. MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Canlı, yapay zekânın öğretmenlerin yerini almayacağını vurgulayarak, “Amacımız öğretmenleri destekleyecek bir sistem kurmak ve öğrencilerin bireysel öğrenmelerini güçlendirmek” dedi.

Bu yıl ilk kez temel eğitimden mesleki eğitime kadar birçok alanda yapay zekâ dersleri müfredata dahil edildi. 50 binden fazla öğrenci, yeni nesil teknolojilere ilgi göstererek bu dersleri seçti. Derslerde öğretmenlerin aktif şekilde yer alması, sistemin hızla benimsendiğini ve öğrencilerin teknolojiye olan ilgisinin arttığını gösteriyor.

MEB, dijital eğitim altyapısını da yapay zekâ ile güçlendiriyor. MEBİ platformu, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarken, EBA'ya entegre edilen yapay zekâ asistanları sayesinde öğrencilerin öğrenme süreçleri daha verimli hale gelecek. Ayrıca DİLİM adlı yeni bir dil öğrenme platformu sayesinde öğrenciler, yapay zekâ desteğiyle yabancı dil becerilerini geliştirebilecek.

Öğretmenler de bu dönüşümden fayda sağlayacak. Yapay zekâ, öğretmenlere içerik üretimi, ders sunumu, planlama, soru hazırlama ve proje geliştirme gibi birçok alanda destek olacak. TÜBİTAK iş birliğiyle geliştirilen sistem sayesinde öğretmenlerin idari yükünün hafiflemesi hedefleniyor.

Bu teknolojik dönüşüm, sınav sistemini de etkileyecek. Yeni sistemde sadece test soruları değil, beceri ve bilgiye dayalı ölçme modelleri de ön planda olacak. Açık uçlu soruların değerlendirildiği sistemlerde, yapay zekâ araçları öğretmenlere analiz ve ölçme süreçlerinde önemli katkılar sağlayacak.

Yapay zekâ destekli eğitim modelleri, öğrencilerin bireysel potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanırken, öğretmenlerin de mesleki gelişimlerini destekleyecek. Bu gelişmeler, Türk eğitim sisteminin dijital çağa uyum sağlamasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.