Psikolog Şahincan: ' Terapi Sahici Olmak için Bir Yarış Değil, Bir Yolculuktur'

Terapi almanın önemi nedir? Terapiyi sadece kriz anlarında mı almalıyız? Terapi sürecinde çekingen davranan danışanlar kendilerini daha rahat nasıl ifade edebilir?  Psikolog Doğukan Şahincan bilgilendirdi.

Haber: İrem Yılmaz

"TERAPİ İNSANIN KENDİ İÇ DÜNYASINA DÜRÜSTÇE BAKMASINI ÖĞRETİR"

Terapiyi insanın kendi iç dünyasına dürüstçe bakmayı öğrendiği bir ayna olarak tanımlayan Psikolog Doğukan Şahincan "Günlük yaşamın telaşı içinde çoğu zaman kendimizi duymaz, iç sesimizi bastırırız. Terapi ise o sesi yeniden duymanın, anlamanın ve şekillendirmenin yoludur. Sadece "sorun çözmek" değil, daha önce hiç sorulmamış soruları sormaktır bazen" dedi.

Şahincan" Terapiye başlamak, kişinin kendi hayatının sorumluluğunu almaya karar verdiği bir dönüm noktasıdır. Bu, çoğu zaman bir cesaret işidir çünkü yüzleşmek kolay değildir. Ama bu yüzleşme; içsel farkındalık, duygu düzenleme becerisi, sağlıklı sınırlar kurma ve ilişki kalitesini artırma gibi birçok alanda somut dönüşümler yaratır" ifadesini kullandı.

"TERAPİ AYNI ZAMANDA GELİŞİM SÜRECİDİR"

Terapi almanın yalnızca ciddi psikolojik sorunları olanlar için gerekli olduğu düşüncesine karşı, Psikolog Şahincan"

Bu düşünce, psikolojik sağlığı hâlâ sadece “kriz anlarında başvurulan bir şey” olarak gören eski bir bakış açısının ürünü. Oysa terapi, sadece "iyileşme" değil, aynı zamanda "gelişim" sürecidir. Nasıl ki beden sağlığımız için düzenli egzersiz veya check-up yapıyorsak, zihin sağlığımız için de bu geçerlidir" dedi.

"TERAPİ, HERKES İÇİN BİR LÜKS DEĞİL, İHTİYAÇTIR"

Şahincan, "İnsanın kendini anlaması, duygularını tanıması, çocukluk izlerini fark etmesi sadece kriz zamanlarında değil, hayatın her döneminde kıymetlidir. Kaldı ki "ciddi problem" dediğimiz şeyler çoğu zaman küçük görmezden gelişlerin birikimiyle büyür. Bu yüzden terapi, herkes için bir lüks değil, bir ihtiyaçtır" vurgusunu yaptı.

"GÜVEN SÜREÇ İÇİNDE ÖRÜLEN BİR ŞEYDİR"

Çekingenlik, insan olmanın bir parçasıdır diyen Psikolog Doğukan Şahincan, " Terapi odasına adım atan her birey az çok bir savunma zırhıyla gelir; çünkü bilinmeyene adım atmak korkutucudur. Bu yüzden güven, "bir anda kurulan" değil, "süreç içinde örülen" bir şeydir. Psikolog burada sabırlı, yargılayıcı olmayan ve empatik bir duruşla danışana alan açar" dedi.

"TERAPİ SAHİCİ OLMAK İÇİN BİR YARIŞ DEĞİL, BİR YOLCULUKTUR"

Danışanın da kendine zaman tanıması gerektiğini belirten  Psikolog Şahincan, " Terapi, sahici olmak için bir yarış değil, bir yolculuktur. Bir danışanın terapistine karşı en faydalı yaklaşımı “kendini olduğu gibi getirmek”tir. Yani ne hissediyorsa onu söylemek; hatta bazen “konuşamıyorum” demek bile terapidir. Terapist bu alanı güvende tutar, ama güvenin inşasında danışanın da yavaş yavaş açılmaya gönüllü olması önemlidir" ifadesini kullandı.

Psikolog Doğukan Şahincan, "Seanslarda kişi genellikle “anlaşıldım” hissiyle bir rahatlama yaşar. Bu, bir yükün kalkması gibidir. Ancak sonraki seanslarda bilinçdışı savunmalar kırılmaya başladığında bazı duygular kabarabilir. Eski yaralar kanayabilir, yüzleşmeler acıtabilir. İşte bu yüzden terapi "her seans iyi hissettirmez." Ama bu kötüye gidildiğinin değil, derine inildiğinin göstergesidir" dedi.

"ESAS DEĞİŞİM YÜZEYDE DEĞİL, DERİNLİKTE OLUR"

Terapide iyileşme doğrusal değildir diyen Şahincan, "Bazen iki adım ileri, bir adım geri gibi hissedilir. Danışan bunu bilirse, o iniş-çıkışları daha fazla tolere edebilir. Bu dalgalanma dönemleri, geçicidir. Zihnin ve ruhun yeniden yapılanma sürecidir bu. Bu süreçte danışanın kendine karşı sabırlı, sürece karşı ise sadık olması önemlidir. Çünkü esas değişim, yüzeyde değil, derinlikte olur" ifadesini kullandı.