Türkiye ekonomisi, Haziran 2023 seçimlerinin ardından izlenen yüksek faiz politikalarının etkisiyle ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükseltmesiyle başlayan süreç, reel sektörde büyük bir sıkıntıya neden oldu. Sanayi üretiminde düşüş yaşanırken, iflas eden şirket sayısında ciddi artış gözlendi.
2025’in ilk dört ayında iflas başvurusunda bulunan şirket sayısı 782’ye ulaştı. Bu sayı, 2024 yılının tamamında kaydedilen 1.723 iflasın yarısından fazlasına denk geliyor. Aynı dönemde, yalnızca Ocak-Nisan ayları arasında bütçeden borç faizine ödenen tutar 260,7 milyar lirayı buldu. Yıl sonu itibarıyla kamu borcu için öngörülen faiz yükü ise yaklaşık 2 trilyon liraya ulaşıyor.
Ekonomideki bu sıkışma üretim alanlarını da olumsuz etkiledi. İmalat sanayinde güven kaybı yaşanırken, kapasite kullanım oranı yüzde 75,1 seviyelerinde kaldı. Yatırımlar durma noktasına gelirken, üretici maliyetlerle boğuşuyor. Buna karşın bankacılık sektöründe kâr rekorları kırılıyor. Borsa İstanbul’da işlem gören 552 şirketten 282’si 2025’in ilk çeyreğinde zarar açıkladı.
Ekonomistler, yüksek faiz politikasının enflasyonla mücadelede beklenen etkiyi göstermediğini ve büyümeyi yavaşlattığını ifade ediyor. 2024 yılında yüzde 3,2’ye kadar gerileyen ekonomik büyüme ve 40 TL sınırına dayanan dolar kuru, kırılgan ekonomik yapının en somut göstergeleri arasında yer alıyor. Dar gelirli kesim için alım gücü her geçen gün daha da azalıyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.