Haziran Enflasyonu Umut Veriyor, Ama 6 Büyük Risk Kapıda

GÜNCEL Haziran ayı enflasyon verileri, yıl sonu enflasyon hedeflerine ulaşma umutlarını artırsa da, sürecin başarıya ulaşması altı önemli riskin yönetilmesine bağlı.

2025 yılının ilk yarısı tamamlanırken açıklanan Haziran enflasyon rakamları, ekonomi çevrelerinde “Yıl sonu hedeflerine ulaşmak mümkün mü?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Haziran’da yıllık enflasyon %35,38 seviyesine gerilerken, Temmuz-Aralık döneminde enflasyonun aylık artışlarının son 20 yılın ortalamasına yakın seyretmesi durumunda yıl sonunda enflasyonun %26,40 civarına düşebileceği öngörülüyor. Bu oran, hükümetin %24’lük hedefinin biraz üzerinde kalsa da Merkez Bankası’nın %19-29 aralığındaki tahminleriyle uyumlu bulunuyor. Ayrıca, çekirdek TÜFE göstergesinin yıllık bazda %26,82’ye yükselmesi, iyimser senaryoyu destekliyor.

Ancak uzmanlar, bu olumlu tablonun sürdürülebilirliği için altı büyük riskin aşılması gerektiğine dikkat çekiyor:

Siyasi Belirsizlikler: Seçim öncesi popülist ekonomik politikalar enflasyonist baskıları artırabilir. Kur Şoku Riski: Döviz kurlarında ani yükselişler fiyat artışlarını hızlandırabilir. Faiz Politikası Riski: Merkez Bankası’nın faizleri erken düşürmesi enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabilir. Hizmet Enflasyonundaki Direnç: Hizmet sektöründeki yüksek fiyat artışları genel enflasyonun düşüşünü engelleyebilir. Gelir Talepleri ve Zam Baskısı: Ücretlilerden gelen zam talepleri fiyatları yukarı çekebilir. Kamu Harcamaları: Yılın son çeyreğinde artacak kamu harcamaları enflasyon hedeflerini riske atabilir.

Merkez Bankası için dengeyi sağlamak kritik önemde. Uzmanlar, politika faizinde yapılacak kademeli ve veriye dayalı değişikliklerin başarıyı getireceğini belirtiyor. Aksi takdirde, erken gevşeme adımları enflasyonla mücadelede elde edilen kazanımları geri götürebilir.

Sonuç olarak, yıl sonu enflasyon hedefleri ulaşılabilir görünse de bu başarı, temkinli para politikaları ve ekonomik risklerin iyi yönetilmesine bağlı olacak.