İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar, son günlerde kamuoyuna "Terörsüz Türkiye" başlığıyla sunulan sürece yönelik sert eleştirilerde bulundu. Yaşar, söz konusu girişimin barış ve kardeşlik maskesi altında bir “ihanet projesi” olduğunu savunarak, sürecin Türkiye'nin milli yapısını tehdit ettiğini ifade etti.

Başkan Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin terörle mücadelesinin yarım asırdır sürdüğünü belirterek, “Şehitlerimizin ve ailelerinin yaşadığı acıların son bulması en büyük arzumuzdur. Ancak bugün ‘Terörsüz Türkiye’ adı altında yürütülen süreç, ne yazık ki milletin gözünün içine baka baka sahnelenen bir aldatmacadır” dedi.

Yaşar, Cumhur İttifakı'nın süreçteki rolünü de eleştirerek, geçmişten ders alınmadığını ve “şartsız, tavizsiz” denilen görüşmelerin perde arkasında kamuoyunun bilmediği pazarlıkların döndüğünü iddia etti.

"BU NASIL BİR SAMİMİYETSİZLİKTİR?"

Meclis'te komisyon kurulması, anayasal değişiklik planları gibi adımların çelişkili olduğunu söyleyen Yaşar, “Bir yandan ‘pazarlık yok’ deniyor, diğer yandan komisyonlar kuruluyor. Bu komisyonlar neyin hazırlığı içinde? Teröristlere af mı çıkacak, Öcalan’a ‘umut hakkı’ mı getirilecek?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Özellikle Milli Savunma Bakanı'nın “dağdan inenler asker olabilir” açıklamasını “haddini aşmış sözler” olarak nitelendiren Yaşar, “Bu nasıl bir anlayıştır ki, vatansever Türk subayları ihraç edilirken, eli kanlı teröristlere üniforma hayali kuruluyor?” ifadelerini kullandı.

"BU SÜREÇ DEVLET PROJESİ DEĞİL, EMPERYAL BİR TUZAKTIR"

Sürecin sadece terörle mücadeleye değil, Türkiye'nin üniter yapısına da zarar verecek nitelikte olduğunu belirten Yaşar, Lozan Antlaşması’na yönelik dolaylı tehditlere dikkat çekerek, “Yeni anayasa adı altında çok kimlikli bir yapıya geçilmesi, Türk milletinin Anadolu’daki bin yıllık egemenliğine tehdittir” dedi.

İYİ Parti olarak sürece karşı duruşlarını net şekilde ortaya koyduklarını belirten Yaşar, şu maddelerle itirazlarını sıraladı:

PKK’ya af pazarlığı yapılmasına, Öcalan’a umut hakkı verilmesine, Türk ordusunun itibarının zedelenmesine, Meclisin bu projeye araç edilmesine, Anayasal zeminde çok kimlikli yapı arayışlarına, “Sonuna kadar karşıyız!” mesajını verdi.

“BU MESELE BİR PARTİ MESELESİ DEĞİL, MEMLEKET MESELESİDİR”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun çağrısına da yer verilen açıklamada, vatanın bölünmez bütünlüğüne inanan herkesin siyasi kimliği ne olursa olsun ortak bir vicdan, ortak bir irade etrafında birleşmeye davet edildi.

Habip Yaşar, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:

“Bu milletin kaderi pazarlık masalarında değil, milli mücadele meydanlarında yazılmıştır. Tıpkı bir asır önce Sevr planlarına karşı Sultanahmet Meydanı’nı dolduran yurtseverler gibi, Anadolu’nun her köşesi bugün de milli direnişin burcu olacaktır. Emperyal projelerin taşeronu olmayı kabul etmeyeceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!”