İşverenlere Yeni Yükümlülük: Yüksek Cezalar Kapıda!

Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yapılan değişiklikler, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle birlikte, küçük esnaftan büyük işletmelere kadar, çalışanı olan her işyeri iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmekle yükümlü hale geldi. 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri de bu düzenlemeye dahil edildi.

Uzmanlar, kanuna uyulmaması durumunda işyerlerini ciddi cezaların beklediği konusunda uyardı.

YILLARCA ERTELENEN DÜZENLEME UYGULAMAYA GİRDİ

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 2012 yılında kabul edilse de küçük ölçekli ve az tehlikeli işyerleri için uygulanması yıllarca ertelenmişti. Ancak, Avrupa Birliği normlarına uyum amacıyla 5. kez ertelenen bu karar, 1 Ocak 2025 itibarıyla hayata geçirildi. Artık yanında bir kişi bile çalışan her işveren, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda.

KÜÇÜK ESNAFA DA ZORUNLULUK GETİRİLDİ

Düzenleme sadece büyük işletmeleri değil, küçük esnafı da kapsıyor. Bakkaldan manava, küçük işletmeler de çalışanlarının sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemleri almak zorunda. SGK Uzmanı Özgür Erdursun, bu yükümlülüklere uyulmaması durumunda büyük cezaların söz konusu olduğunu belirtti.

İŞVERENLERE SEÇENEKLER SUNULUYOR

İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğünü yerine getirmek için çeşitli seçeneklere sahip. İşverenler, çalışanlar arasından uygun nitelikli bir personel görevlendirebilir, kendisi bu görevi üstlenebilir ya da Bakanlık tarafından yetkilendirilen Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) ve Çalışan Sağlığı Merkezleri (ÇASMER) gibi kuruluşlardan hizmet alabilir.

CEZALAR YÜKSEK, İŞVERENLERİ ZOR DURUMA SOKABİLİR

Kanuna uymayan işyerleri için ciddi cezalar öngörülüyor. Küçük esnaf bile, bu yükümlülüklere dikkat etmediğinde aylık 88 bin 663 lira gibi yüksek bir ceza ile karşılaşabilir. Bu durum, küçük ölçekli işletmeler için büyük mali kayıplara yol açabilir.

YENİ DÜZENLEME NE ANLAMA GELİYOR?

Yeni düzenleme, iş sağlığı ve güvenliği bilincinin arttırılmasını ve çalışma ortamlarının daha güvenli hale gelmesini amaçlıyor. İşverenler için başlangıçta maliyetli gibi görünse de, uzun vadede iş kazalarını ve hukuki sorunları engellemek adına oldukça önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.