Kalpten Göze Akan Çizgiler: Osman Ağa Demirtaş’ın Küfi Hatla Yoğrulmuş Sanat Yolculuğu

Elazığ’ın mütevazı bir köyünden dünya sahnesine uzanan bir sanat ve emek hikâyesi…  Küfi hat sanatının yaşayan ustalarından Osman Ağa Demirtaş, hem sanatı hem de basın-yayın alanındaki etkileyici kariyeriyle dikkat çekiyor.

Sade çizgilerle kalplere hitap eden Küfi hattını yeniden yorumlayan Sanatçı  Demirtaş, bugüne dek yüzlerce özgün esere imza attı, sergileriyle Riyad’dan Berlin’e geniş bir coğrafyada iz bıraktı.

Haber: Aylin Solmaz

BİR KÖYDEN ÇIKAN EVRENSEL SANAT

Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Kayaönü köyünde doğan Demirtaş, küçük yaşta başladığı öğrenimini Elazığ’da sürdürdü. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde eğitimine devam ederken kalbinde yanan sanat aşkı onu Küfi hattın izinden yürümeye yöneltti. Bu zorlu yolda yıllarını verdi, araştırdı, emek verdi, durdu, yeniden başladı.

“Küfi hat sadece göze değil, kalbe hitap etmeli” diyen Demirtaş, 124 ayrı eserden oluşan eşsiz bir koleksiyon oluşturdu. İsmi Azam duasında geçen 11 ismi ve Esmaül Hüsna’nın 99 ismini ayrı ayrı tablolaştırdı. Her biri özel çerçeve, özgün tasarım ve üç boyutlu yapısıyla sanatseverlerin beğenisini topladı.

SADELİK, SANATIN EN YÜKSEK MERTEBESİDİR

Demirtaş’ın felsefesi net: “Küfi hat süsü sevmez. Yalnız kalmak ister. Yanına motif istemez.” Onun eserlerinde gösteriş yoktur; matematiksel denge, ölçü ve sadelik vardır. Bu anlayış, sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Avrupa’da da yankı buldu. Sergileri İstanbul, Diyarbakır, Berlin ve Riyad’da sanatseverlerle buluştu. Riyad’da düzenlenen uluslararası yarışmada, 7200 eser arasından beş çizimiyle birincilik kazandı.

SANATIN YANI SIRA BİR MEDYA EMEKÇİSİ

1979 yılında, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın talimatıyla Almanya’nın Frankfurt kentinde Milli Gazete temsilciliğini üstlenen Osman Ağa Demirtaş, Türkiye’ye döndükten sonra gazetenin İstanbul merkezinde görev yaptı. Sayfa sekreterliği, mizanpaj, tasarım ve ilan-reklam müdürlüğüne kadar birçok alanda çalıştı. Yıllar süren medya kariyerini Yeni Şafak gazetesinden emekli olarak noktaladı.

AMPULÜN ARKASINDAKİ İSİM: “AYDINLIK YARINLAR İÇİN…”

Sadece gazetecilik değil, reklamcılıkta da öncüydü. Kurduğu Şua Reklam Basın Yayın Ltd. Şti. ile birçok büyük kurumun reklam ve tanıtım projelerini yürüttü. BINGO, Kuveyt Türk, Milli Eğitim Bakanlığı, Albaraka gibi markalarla çalıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı döneminde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Bahri Zengin’in reklam kampanyasını yürüttü.

Ve belki de en dikkat çeken katkılarından biri: Bugünkü AK Parti’nin ampul logosunun fikir babası da kendisiydi. O dönemde merhum Erbakan Hoca’ya sundukları logonun altına şu sloganı yazdılar:
“Aydınlık yarınlar için ampulü yerine takınız.”
Erbakan bu sloganı ve tasarımı çok beğendi; kampanya böyle başladı ve devam etti.

SANATIYLA İZ BIRAKAN, MÜTEVAZILIĞIYLA SAYGI KAZANAN BİR USTA

Osman Ağa Demirtaş, sadece bir hattat değil; aynı zamanda bir düşünce adamı, bir medya emekçisi, bir kültür taşıyıcısı… Küfi hattın matematiksel inceliğini sadelikle buluşturan, köklerine sadık ama evrensel düşünebilen bir sanat insanı.

Bugün, dünyanın dört bir yanından özel siparişler alan Demirtaş, yeni nesil gençlere hem örnek oluyor hem de bu kadim sanatı sevdirmeye devam ediyor.