Harput, sadece taşlarıyla değil, yürekten yükselen hüzünlü türküsüyle de Anadolu’nun en özel kültürel hazinelerinden biri olmaya devam ediyor. “Kar mı Yağmış Şu Harput’un Başına?” türküsü, her mevsim Elazığlıların iç dünyasında derin bir iz bırakıyor.

Haber: Aylin Solmaz

Türkünün sözlerinde Harput’a yağan kar, yalnızlığın, hasretin ve zamanın yıprattığı güzelliklerin çarpıcı bir simgesi olarak öne çıkıyor. Bu nağmeler, sadece bir kentin doğa manzarasını değil, aynı zamanda nesiller boyu süren duygusal bir mirası da anlatıyor.

Türkünün dokunaklı dizeleri şöyle:

“Kar mı yağmış şu Harput’un başına?

Yollar karlı, gönlüm ağlar hasretle.

Gel artık yarim, bu kalp seni bekler,

Her köşe başı sensiz, her gün bir keder.”

Elazığlıların vazgeçilmez parçası haline gelen bu türkü, yerel sanatçılar ve halk tarafından coşkuyla seslendirilirken, geçmişin acılarını ve umutlarını bugüne taşıyor. Harput’un taş sokaklarında yankılanan her “Kar mı yağmış…” dizesi, tarihin ve insanın iç içe geçtiği eşsiz bir anlatımı dinleyenlere hissettiriyor.

Bu türkü, Elazığ’ın kültürel zenginliğinin ve tarihine bağlılığının canlı kanıtı olarak, hem bölgeyi hem de Türkiye’yi derinden etkileyen bir sanat eseri olarak yaşamaya devam ediyor.