Penis Büyütme AmeliyatıPenis Enlargement Surgery TurkeyBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon AnkaraLazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankaradeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
Elazığ
09 Mayıs, 2025, Cuma
  • DOLAR
    38.61
  • EURO
    43.78
  • ALTIN
    4135.9
  • BIST
    9.279
  • BTC
    102916.45$

Prof. Dr. Mehmet Çavaş: ‘Akran Zorbalığıyla Mücadelede Kurumlar Arasında İş Birliği Olmalı’


Prof. Dr. Mehmet Çavaş: ‘Akran Zorbalığıyla Mücadelede Kurumlar Arasında İş Birliği Olmalı’
Prof. Dr. Mehmet Çavaş: ‘Akran Zorbalığıyla Mücadelede Kurumlar Arasında İş Birliği Olmalı’

SAGAPDER Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çavaş, Elazığ’da artan akran zorbalığına dikkat çekti. Çavaş, "Bu sorunun çözümü sadece bir kuruma bırakılamaz, çok yönlü ve güçlü iş birliği gerekiyor" diyerek Bakış Haber’e açıklamalarda bulundu.

Haber: İrem Yılmaz

“ÖĞRENCİLERİN YETİŞTİĞİ ORTAM ÇOK ÖNEMLİ”

Strateji Geliştirme ve Planlama Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çavaş, “Bu etkenlere baktığımızda, özellikle birincisi, öğrencilerin yetiştiği ortam çok önemli. Sosyoekonomik durumlar çok önemli, ailenin içerisindeki iletişim çok önemli. Mesela ailenin bütüncül ya da bölünmüş olması da çok önemli. Özellikle ayrılmış ailelerde, gerçekten mağdur olan kişiler anne babadan ziyade çocuklar oluyor. Bu nedenle bu çocuklar biraz daha agresif olabiliyor. Ekonomik şartlar, çevresel faktörler, yetişme ortamı gibi birçok unsur bu durumu tetikliyor” dedi.

“ASIL SORUMLULUK BİZ YETİŞKİNLERDE”

Çavaş, asıl sorumluluğun yetişkinlerde olduğunu vurgulayarak, “ Hem akran zorbalığına maruz kalan çocuklar hem de akran zorbalığı uygulayan çocuklar açısından, evet bu durum olumsuz bir davranış olarak görülse de, ben bu çocukları tamamen suçlu bulmuyorum. Bunun asıl sorumluluğu bizde. Neden? Çünkü biz, örneğin akran zorbalığına maruz kalan çocukları korumak için üzerimize düşeni yaptık mı? Öncelikle bu konunun çok detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Yani okul ortamında, aile ortamında, yasal düzenlemelerde, emniyet güçlerinde vs. Bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldıracak şartları biz oluşturduk mu? Bu çok önemli. Dolayısıyla siz bu şartları oluşturmadığınız zaman, birileri bu tür davranışlara yönelebilir. O zaman da bunun önüne geçemezsiniz. Maalesef bugün, gerek Elazığ'da olsun, gerek Türkiye'de olsun, gerekse dünyada olsun, akran zorbalığı her geçen gün artan ciddi bir problem haline gelmiş durumda. Bu yüzden, kesinlikle bu konunun aciliyetle ele alınması gerekiyor” ifadesini kullandı.

Bu sorunun çözümünde özellikle aile, öğretmen, okul, emniyet, jandarma, valilik, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi bütün paydaşların bir araya gelerek ne yapılabileceği üzerinde çalışmaları ve gerekli şartları sağlamaları gerekiyor diyen SAGAPDER Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çavaş, “Aksi takdirde, her geçen gün kötüye giden bir tabloyla karşı karşıya kalırız ve akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda çok ciddi psikolojik travmalar yaşanır. Bu da onların ileriki hayatlarını etkiler” dedi.

“AKRAN ZORBALIĞINA KARIŞAN ÇOCUKLAR İLERİ Kİ YAŞLARDA SUÇA DAHA EĞİLİMLİ HALE GELEBİLİR”

Akran zorbalığına karışan çocukların ileriki yaşlarda suça daha eğilimli hale gelebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çavaş, “Bugün yaşanan bir olay, aslında bu çocukların geleceğini de olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu nedenle, mutlaka bu durumun dikkate alınması ve gerekli önlemlerin ciddi şekilde alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Zaten biz dernek olarak da, bu sürecin her geçen gün arttığını gördüğümüz için böyle bir rapor hazırlama ihtiyacı hissettik ve bunu kamuoyuyla paylaştık” ifadesini kullandı.

 

“ELAZIĞ’DA AKRAN ZORBALIĞI CİDDİ BOYUTLARA ULAŞTI”

Strateji Geliştirme ve Planlama Derneği (SAGAPDER) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çavaş, Elazığ’da akran zorbalığının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, yapılan saha çalışmaları sonucunda elde edilen verilere dair “Elazığ’da yaptığımız çalışmalarda, akran zorbalığının farklı türlerine rastladık. Örneğin siber zorbalık çok yaygın. İzinsiz fotoğraf veya video çekimi, öğrencinin görsel kayıtlarının alınarak daha sonra kullanılması oranı Elazığ’da yüzde 13. Öğrencilerin çoğu, “Benim fotoğrafım ya da video kaydım okulda veya çevrede izinsiz alınıyor ve bu görüntüler benden habersiz kullanılıyor. Bu nedenle mağdur oluyorum,” diyor.

 Sosyal medya üzerinden hakarete uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 11 Yani her 100 öğrenciden 11’i, sosyal medyada hakaret veya küfre maruz kaldığını ifade ediyor. Bir başkasının fotoğrafını kullanarak onun adına sosyal medya hesabı açıp, sanki oymuş gibi davrananların oranı yüzde 8 Sahte hesap açma oranı ise yüzde 10

İnternet ortamında aleyhine olumsuz dedikodular ve söylentiler yayıldığını söyleyen öğrencilerin oranı yüzde 16 Yine cep telefonu veya internet üzerinden tehdit edildiğini belirtenlerin oranı yüzde 10

Genel zorbalık türlerinde ise, öğrencilerin yüzde 19’u arkadaşları tarafından dışlandığını söylüyor. Yüzde 32’si, “Okulda hakkımda dedikodu yapılıyor,” diyor. Bir kişinin hakkında hikâyeler uydurularak o hikâyenin kahramanıymış gibi gösterilmesine maruz kalan öğrencilerin oranı yüzde 21  Bu da oldukça ciddi bir rakam.

Aşağılayıcı lakap ve isim takılarak zorbalığa uğrayan öğrencilerin oranı yüzde 26. Okulda tehdit edildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 20. Sosyal zorbalık kapsamında, diğer çocuklar tarafından küfre uğrayan öğrencilerin oranı yüzde 36. Bu oldukça yüksek bir oran.

Eşyalarının kırılıp parçalandığını belirten öğrencilerin oranı yüzde 17. “Akranlarım tarafından itilip kakılıyorum” diyenlerin oranı yüzde 18. Servise binerken baskı gördüğünü söyleyenlerin oranı yüzde 12. Okul çevresinde tehdit edildiğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 16.

Özellikle okul çevresinde hakarete uğrayan öğrencilerin oranı yüzde 23. Fiziksel şiddet kapsamında, “Akranlarım tarafından şiddete maruz kalıyorum,” diyenlerin oranı yüzde 12. Okulun dışında fiziksel şiddete uğrayan öğrencilerin oranı ise yüzde 20’nin üzerinde. Bu veriler, Elazığ’daki akran zorbalığı durumunun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor” dedi.

“GÜÇLÜ BİR İŞ BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR”

Sorunun tek bir kurum veya kuruluş tarafından çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Çavaş, “Bu noktada güçlü bir iş birliğine ihtiyaç vardır. Birincil muhatap Milli Eğitim Bakanlığıdır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, hem okul içinde hem de okul dışında meydana gelen akran zorbalığını önlemek amacıyla, gerekli yasal düzenlemeleri yapması ve ilgili paydaşlarla iş birliğine gitmesi gerekmektedir. Çünkü okulun iç güvenliği doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğundadır; ancak okul çevresinde yaşanan olaylarda güvenliği sağlamak emniyet, jandarma ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının görevidir. Dolayısıyla bu çok boyutlu sorunun çözümünde ciddi bir iş birliği ve koordinasyon gereklidir” ifadesini kullandı.

 Okul yönetimleri ve özellikle rehberlik öğretmenlerinin de sürecin önemli aktörlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Çavaş,” Okullardaki rehberlik servisleri bu konuda çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu servisler aracılığıyla okullarda anketler yapılmalı, öğrenciler gözlemlenmeli ve akran zorbalığına dair olayların olup olmadığı belirlenmelidir. Öğrencilerin mağduriyet yaşayıp yaşamadıkları ve yaşanan durumların ne kadarının okula yansıtıldığı üzerine ciddi çalışmalar yürütülmelidir” dedi.

“SIFIR TOLERANS İLKESİYLE HAREKET ETMELİ VE OKUL ÇEVRESİNDE GÜVENLİK SAĞLANMALIDIR”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli çalışmasının önemine değinen Çavaş, “Üçüncü olarak, güvenlik konusuna değinmek gerekir. Bu noktada Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı önemli bir rol üstlenmektedir. Bazı bölgeler jandarma kontrolündeyken, bazı bölgeler emniyetin kontrolündedir. Emniyetin kontrolündeki bölgelerde emniyet müdürlükleri, jandarma kontrolündeki bölgelerde ise jandarma birimleri bu konuda sıfır tolerans ilkesiyle hareket etmeli ve okul çevresinde güvenliği sağlamalıdır” ifadesini kullandı.

“Sağlık Bakanlığı da sürece dâhil olmalıdır” diyen Prof Dr. Çavaş, “Akran zorbalığına maruz kalmış çocukların psikolojik durumlarının iyileştirilebilmesi için psikolojik danışmanlık hizmetlerinin sunulması gereklidir” dedi.

“ÜNİVERSİTELERİN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR VE ARAŞTIRMALAR ORTAYA KONULMALI”

Çavaş” Üniversiteler de  bu süreçte aktif bir rol almalıdır. Yapacakları bilimsel araştırmalarla, akran zorbalığının nedenlerini, etkilerini ve çözüm önerilerini ortaya koymaları büyük önem taşımaktadır.

Uzun süren problemlerde mağdur sayısı artar. Bu yüzden bir problemin çözümünde mutlaka bataklığın kurutulması gerekir ki, sonraki süreçte bu bataklıktan dolayı kimse mağdur olmasın.

Üniversitelerin bu anlamda, yani bilimsel anlamda yaptığı çalışmalar ve araştırmalar ortaya konulmalı, aynı zamanda bu çalışmalar diğer kurum ve kuruluşlar tarafından da dikkate alınmalıdır. Ancak sadece üniversitenin bu çalışmaları yapması yetmez; burada gerçekten ciddi bir iş birliği gerekmektedir. Çünkü siz bu iş birliğini sağlayamadığınızda, yalnızca problemin bir parçasını çözebilirsiniz. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığı üzerine düşeni yaptığında yalnızca bir kısmını çözebilir; fakat güvenlik, psikolojik destek, aile ve bilimsel boyut boşta kalır. Bu nedenle iş birliğinin sağlanması ve bu kapsamda koordineli bir şekilde yürütülmesi gerekir ki gerçekten kalıcı çözümler elde edilebilsin”dedi.

Toplumsal farkındalık açısından STK’ların rolüne de değinen Çavaş, “Ayrıca, sivil toplum kuruluşları (STK’lar) da bu sürece dahil olmalıdır. STK'lar özellikle toplumda farkındalık oluşturacak programlar yapabilir. Bu nedenle onların da sürecin içine dahil edilmesi gereklidir” ifadesini kullandı.

“MEDYA’NIN BU KONUDA DAHA DUYARLI OLMASI LAZIM”

Medyanın da bu noktada kilit aktör olduğunu belirten Prof Dr. Mehmet Çavaş, “Medyaya büyük görev düşüyor. Medyanın bu konuda daha duyarlı olması, özellikle şiddeti teşvik edici yayınlardan uzak durması gerekmektedir. Belirli saatlerde bu tür içeriklerin yayınlanmaması çok önemlidir.

Maalesef geldiğimiz noktada, sosyal medya, yazılı ve görsel basın üzerinden yayımlanan birçok program şiddeti körüklüyor, hatta şiddeti normalleştiriyor. Bir dizi izliyorsunuz; bir kişi eline silah alıyor, 50 kişiyi vuruyor ve geçiyor. Şimdi, ben bir yetişkin olarak bunun bir film olduğunu ayırt edebiliyorum. Ancak 7, 8, 10, 12 yaşlarındaki bir çocuk bunu izlediğinde özellikle de ergenlik döneminde  bu davranışlara özenmeyeceğinin ya da bunu bir hayat tarzı ya da rol model olarak benimsemeyeceğinin garantisini veremezsiniz.

Bu nedenle biz çocuklarımızı korumak zorundayız. Medyanın burada iki önemli rolü var. Birincisi, şiddeti teşvik edici içeriklerden kaçınmak; ikincisi ise toplumda farkındalık artıracak kamu spotları ve bilinçlendirici yayınlar yapmaktır. Özellikle çocuklara ve ebeveynlere yönelik, eğitici ve bilinçlendirici programların sayısı artırılmalıdır” dedi.

“GÖRMEZDEN GELİNEN HER PROBLEM BİRİKEREK DAHA BÜYÜK SORUNLARA YOL AÇABİLİR”

Görmezden gelinen her problemin birikerek daha büyük sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Çavaş,”Eğer sizin sağlıklı bir nesliniz yoksa, güvenli bir geleceğiniz de olmaz. Bugünün çocuğu, yarının büyüğü olacaktır. Yani bizden sonra bayrağı devralacak olanlar, bugün "çocuk" dediğimiz gençlerimiz olacaktır. Bu ülkenin yönetimini daha ileriye taşıyacak olan da onlardır.

Dolayısıyla biz ne yapmalıyız? Bu çocuklara sahip çıkmalıyız. Problemlerini görmezden gelmemeli, sağlıklarını korumalı, onları donanımlı ve iyi bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Çünkü görmezden geldiğimiz her problem birikir, birikir ve bir gün patlak verir. Bu nedenle, gençlerimize ve çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Onları hem psikolojik hem fiziksel hem de duygusal olarak güçlü, aidiyet duygusu yüksek, donanımlı bireyler olarak yetiştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü onlar bu ülkenin geleceğidir” ifadesini kullandı.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!