İngiltere’de 11 yıl süren dev bir tıbbi görüntüleme projesi kapsamında, 100 bin gönüllünün vücudu kapsamlı şekilde taranarak insan bedeninin ayrıntılı bir sağlık haritası çıkarıldı.

UK Biobank tarafından yürütülen bu tarihi çalışma, bilim dünyasında hastalıkların erken teşhisi ve önlenmesi için büyük umut vaat ediyor.

11 YILLIK SÜREÇTE BEŞ FARKLI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMİ KULLANILDI

Proje, İngiltere’deki dört merkezde haftanın yedi günü, günde 13 saat süren taramalarla gerçekleştirildi. Her gönüllüye yaklaşık beş saatlik randevu verilerek MRI, X-ray, ultrason gibi beş farklı tıbbi görüntüleme yöntemi uygulandı. Elde edilen zengin veriler, hastalıkları daha erken teşhis etmek ve kişiye özel tedavi planları geliştirmek için kullanılıyor.

PROF. NAOMİ ALLEN: YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNE KAPI AÇIYOR

UK Biobank’ın baş bilim insanı Prof. Naomi Allen, “Veriler, kalp hastalıkları, kanser ve nörolojik bozukluklar gibi yaygın hastalıklara yönelik yeni ve hedefe yönelik tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine öncülük edecek” dedi.

VERİLER DÜNYA GENELİNDE PAYLAŞILIYOR

Proje kapsamında toplanan tıbbi görüntüler ve sağlık verileri, anonimleştirilerek dünya genelindeki bilim insanlarıyla paylaşılıyor. Bu sayede, önleyici tıp alanında küresel iş birliği artarken, sağlık sistemlerine düşük maliyetli katkılar sağlanıyor.

KATILIMCILAR GİZLİ, GERİ BİLDİRİMLER ÖZEL

Proje gönüllülerinin kimlik bilgileri tamamen gizli tutuluyor. Katılımcılara bireysel sağlık raporu verilmezken, ciddi sağlık sorunları tespit edildiğinde ilgili kişilerle özel olarak iletişime geçiliyor.

100 BİNİNCİ GÖNÜLLÜDEN ANLAMLI MESAJ

100 bininci gönüllü Steve, annesine erken evre demans teşhisi konduğunu belirterek, “Gelecek kuşakların faydalanabilmesi için bu projeye destek vermek istedim” dedi.

GELECEĞİN SAĞLIK STRATEJİLERİ BU VERİLERLE ŞEKİLLENECEK

Bilim insanları, bu tür kapsamlı projelerin kişiselleştirilmiş tıp ve erken teşhis için kilit rol oynadığını vurguluyor. İngiltere’de tamamlanan bu dev görüntüleme arşivi, modern tıbbın dijitalleşmesinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor ve gelecekte sağlık alanında karşılaşılabilecek risklerin önceden tespit edilmesine olanak tanıyacak.