Ergenlik dönemi, aile içinde en çok tartışılan ve en zor yönetilen süreçlerden biri halinde yer alıyor. Peki ebeveynlerin bu süreçte nasıl yaklaşması gerekiyor? Psikolog Doğukan Şahincan merak edilenleri Bakış Haber’e anlattı.
Haber: İrem Yılmaz
"ERGEN ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI ÇIKIYOR, YOKSA İÇİNDE GİZLİ BİR DEVRİMCİ Mİ YETİŞİYOR?"
Psikolog Doğukan Şahincan, ergenliği minyatür bir devrimci olarak tanımlayarak bunun politik değil, psikolojik bir süreç olduğunu söyledi. Şahincan,”Ergenlik, bireyin kendi zihinsel hükümetini kurduğu bir geçiş dönemidir. Bu dönemde genç, çocukluktan kalma ‘otoriteye boyun eğme reflekslerini’ yıkar. Evdeki otorite kim? Anne-baba. Yani başkaldırılan sistem, duygusal parlamentonun başkanı olan sizsiniz” dedi.
Ergenin “Sen bana karışamazsın!” cümlesi alt metinde “Ben kimim, buna artık ben karar vermeliyim.” mesajını taşıyor olabileceğini söyleyen Psikolog Doğukan Şahincan, bu başkaldırının patolojik mi yoksa sağlıklı mı sorusuna bu tamamen “başkaldırının stiline” bağlı” ifadesini kullandı. Şahincan, “Ergenin sınır koyma girişimi, saldırganlığa ya da pasif direnişe dönüşmeden yapılıyorsa, bu sağlıklı bireyleşmenin işaretidir. Ama her şey “Sana bir daha anne demeyeceğim, Suna diyeceğim!” noktasına geldiyse, o zaman duygusal ilişki soğumuş olabilir” vurgusunu yaptı.
Psikolog Şahincan, karşı çıkmanın karakter gelişiminin bir parçası olduğunu, ancak hakaretin özgürleşmeyle karıştırılmaması gerektiğini ifade etti.
“NEDEN ÖZELLİKLE ANNESİNE YA DA BABASINA KAFA TUTAR DA ÖĞRETMENE DEĞİL?”
Psikolog Doğukan Şahincan, ”Aile, ergenin en güvenli duygusal savaş alanıdır. Bu, aslında sana duyduğu güvenin bir tezahürüdür. Kimi sevdiğini kırarsın, çünkü en çok onda iz bırakabileceğini bilirsin. Psikodinamik teoriye göre ergen, içsel çatışmalarını en güvenli duygusal figürle sınar genelde bu kişi anne ya da babadır. Çünkü öğretmen gider, ama ebeveyn kalır”dedi.
“ÇOCUĞUM BANA ‘SEN BENİM HAYATIMI MAHVEDİYORSUN!’ DEDİ. BU GERÇEKTEN BANA MI SÖYLENDİ?”
Ergenin duygularını henüz soyutlama becerisine sahip olmadığına değinen Psikolog Şahincan, “Hayır, o cümle sana değil, senin temsil ettiğin kurallara söylenmiştir. Ergen, duygularını henüz soyutlama becerisiyle değil, keskin etiketlerle ifade eder. Bu “mahvetmek” kelimesi, çoğu zaman şu anlama gelir: “Senin koyduğun kurallar yüzünden kendi kararlarımı uygulayamıyorum ve bu beni çok geriyor.” Yani sana değil, “senin kuralının bana hissettirdiğine” savaş açılıyor” ifadesini kullandı.
“BEN HİÇ ANNEME BÖYLE ŞEYLER SÖYLEMEZDİM. ŞİMDİ SAYGI MI KALMADI?”
Ergenlik, saygısızlıkla değil format değişikliğiyle ilgilidir diyen Psikolog Doğukan Şahincan, “Geçmişte saygı, itaat etmek olarak anlaşılırdı. Bugünün ergenleri içinse saygı, “beni dinlemen, beni bir birey olarak ciddiye alman” demektir. Yani belki de “saygı yok” dediğiniz şey, eski formatın çalışmamasıdır” dedi.
“PEKİ BİZ NE YAPALIM? SUSUP BEKLEYELİM Mİ BU FIRTINA DİNSİN DİYE?”
Psikolog Şahincan,”Fırtına geçsin diye beklemenin pasif direniş olduğunu belirterek onun yerine sınır koymanın önemli olduğunu söyledi. Psikolog Doğukan Şahincan, “Sınır koyun, ama nedenini açıklayın. Örneğin, "Saat 10’dan sonra telefon yok, çünkü uykusuz kalınca duygularını daha zor yönetiyorsun” gibi açıklamalar yapılması gerektiğini ifade etti. Şahincan, onun birey olduğunu kabul ederek,”Bu konuda farklı düşünüyor olman normal.” denilerek birey olduğunun kabul edilmesinin önemine dikkat çekti.
Alınmayın, ama boş da vermeyin diyen Psikolog Doğukan Şahincan “Bana bağırman duygunu anladığımı göstermez. Söylemek istersen buradayım.” gibi cümlelerle destek sunulması gerektiğini vurguladı.
Psikolog Şahincan, “Ergenlik, Aileye Değil Bağlılığa Karşı Bir Deneme Yayınıdır. Bu süreçte ebeveyn olarak göreviniz, yıkılmamak değil, depremde nasıl ayakta kalınır, bunu göstermek. Çünkü çocuk büyüdüğünde sadece neye karşı durduğunu değil, kime yaslandığını da hatırlayacak” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.