Dermatoloji Uzmanı Dr. Mikail Yılmaz, halk arasında “saçkıran” olarak bilinen ve genellikle bölgesel saç kaybına yol açan alopesi areata hastalığı hakkında Bakış Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.  

Haber: Aylin Solmaz

Dr. Yılmaz, bu hastalığın bağışıklık sisteminin kendi kıl köklerine saldırmasıyla ortaya çıkan otoimmün bir rahatsızlık olduğunu belirtti.

“Alopesi areata, geri dönüşümlü ve bölgesel ya da yaygın saç dökülmeleriyle kendini gösterir. Saçların yanı sıra kaş, kirpik, sakal ve vücut kıllarında da etkili olabilir,” diyen Dr. Yılmaz, hastalığın her yaşta ve her iki cinste görülebileceğini, çoğunlukla ilk belirtilerin çocukluk döneminde başladığını ifade etti.

GENETİK VE STRES ÖNEMLİ TETİKLEYİCİLER

Dr. Yılmaz, saçkıranı tetikleyen kesin nedenin henüz netleşmediğini vurgulayarak, “Tiroid hastalıkları, diyabet, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıkların ailede bulunması riski artırıyor. Stres ise önemli çevresel tetikleyiciler arasında” dedi. Ayrıca, astım, pernisiyöz anemi ve mevsimsel alerjilerin de hastalık riskini yükselten faktörler arasında yer aldığına dikkat çekti.

ANİ YAMA ŞEKLİNDE SAÇ DÖKÜLMELERİ İLK İŞARET

Hastalığın genellikle saçlı deri, kaş veya sakal gibi bölgelerde aniden ortaya çıkan para büyüklüğünde yama tarzında dökülmelerle başladığını söyleyen Dr. Yılmaz, “Bazı hastalarda saç dökülmesi tüm saçlı deriye yayılabilir, hatta nadir durumlarda tüm vücut kılları kaybedilebilir. Tırnaklarda da çukurcuklar gibi değişiklikler görülebilir” dedi.

TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANIYOR

Alopesi areata teşhisinin klinik muayene ve dermoskop adı verilen özel aletlerle yapıldığını aktaran Dr. Yılmaz, “Bulgular bazen biyopsi ile kesinleştirilebilir. Tedavi ise hastalığın yaygınlığına ve hastanın yaşına göre değişiyor. Lokal dökülmelerde topikal steroidler ve minoksidil kullanılırken, yaygın durumlarda immünoterapi veya sistemik ilaçlar tercih ediliyor” diye konuştu.

VİTAMİN VE HORMON SEVİYELERİNE DİKKAT

Tedavi sürecinde demir, B12 vitamini, tiroid hormonları ve açlık kan şekeri gibi değerlerin kontrol edilmesinin önemine vurgu yapan Dr. Yılmaz, hastaların bu kontrolleri yaptırmasını önerdi.

SAÇKIRAN BULAŞICI DEĞİLDİR!

Son olarak, saçkıranın kesinlikle bulaşıcı olmadığını belirten Dr. Yılmaz, “Bu hastalıkla ilgili yanlış bilinenler, hastaların sosyal hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Bulaşıcı olmadığını bilerek endişeye kapılmayın” dedi.