Elazığ’da kümes var ama içine tavuk koyacak irade yok. Kümesi olan düşünsün!
25 Haziran 2025, Çarşamba 11:46Elazığlılar yine çok çalıştı, çok başvurdu, çok umutlandı…
Sonuç?
Koca bir "yedek liste"!
Vallahi bravo, Tarım ve Orman Bakanlığı tam bir “başarı hikâyesi” yazmış!
Bu işler liyakatle falan olmuyor anlaşılan, tamamen "başarısız olana ödül" sistemiyle yürütülüyor belli ki.
Elazığ, Türkiye genelinde en çok proje başvurusu yapan il olmuş muş.
Hani şu meşhur “Türkiye Yüzyılı” diyorlardı ya, Elazığ da “başvuranlar yüzyılı” olmuş.
Onaylananlar mı?
O başka bir evrende…
Toplam 133 proje. 99’u ekonomik yatırım, 34’ü altyapı. Özellikle 61 kümes başvurusu. Sadece 2’si onay almış.
Ne mütevazı değil mi?
Tam bir başarı oranı maşallah. %3,27.
Sanki Elazığ değil de uzaydan bir koloniden başvuru yapılmış gibi davranılmış. "Kümes" diyoruz yahu, devasa uzay üssü değil! Uçan tavuk icat etmiş de reddetmişler gibi...
Ama durun, komedi burada da bitmiyor.
Bingöl’e bakalım...
Orada 18 kümes başvurusu yapılmış.
Evet, hepsi onaylanmış.
Hepsi!
Elazığ’da kesimhane var, Bingöl’de yok. Ama kesimhane olmayan yer kazanıyor.
Çok mantıklı!
Çünkü Türkiye’de her zaman “olanın değil, olmayanın kıymeti” bilinir.
Yani bizim klasik sistem; "Başarılıysan cezalısın."
Şimdi şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza.
Elazığlı vatandaş, yatırım yapayım, üretim yapayım, istihdam sağlayayım diye gece gündüz çalışıyor, proje yazıyor. Ama Ankara’da birileri “Hmm, bunlar çok çalışmış, en iyisi biraz yedek listeye alalım, boş durmasınlar,” diyor. Bingöl’deki vatandaş ise “şanslı kontenjandan” direkt geçiyor. Elazığlı ise “kümes kapısını” bile açamadan geri dönüyor.
Ama burada mesele sadece birkaç proje değil, burada mesele adalet!
Mesele kamu kaynaklarının eşit ve hakkaniyetli dağıtılması.
Eğer bir çağrı açıyorsanız ve diyorsanız ki “kümes yatırımlarını destekliyoruz”, o zaman o projelerin neden reddedildiğini açıklamakla mükellefsiniz. Bu işler “canımız öyle istedi” ile olmuyor. Devlet ciddiyeti, tutarlılığı gerektirir.
Evet,
Elazığ hayvancılıkta öncelikli il.
Ama öyle bir öncelik ki, önceliği hep sonlarda!
“Sen önce başvur, sonra reddedil, sonra da bir daha başvur, sonra tekrar reddedil…”
Böylece yatırımcı hem proje yazmayı öğreniyor hem de sabretmeyi.
Resmen “manevi kalkınma eğitimi” gibi bir şey bu!
Sayın Gürsel Erol isyan ediyor ve “Bu kabul edilemez!” diyor.
Haklı.
Ama ne yazık ki bu ülkede artık en çok duyduğumuz cümle bu olsa gerek.
"Bu kabul edilemez!"
Ama maalesef her şey ediliyor…
Yatırım reddediliyor.
Adalet reddediliyor.
Emeğin karşılığı reddediliyor.
Ve sonra da bizlere “neden üretmiyorsunuz” deniliyor.
Peki, Tarım ve Orman Bakanlığı'na sormak lazım.
Elazığ neyi yanlış yaptı?
Yatırımı mı?
Projeyi mi?
Yoksa...
Yani anlayacağınız, Elazığ’da kümes var ama içine tavuk koyacak irade yok.
Kümesi olan düşünsün.
Tavuklar bile istifa etmeyi düşünüyor.
Elazığlı yine kendi tavuğuyla kendi yoluna.
Ama unutmayın, adaletin olmadığı yerde ne tavuk yumurtlar, ne vatandaş umutlanır.
Saygılarımla…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum