Bir Set, Bir Şehir, Bir Hafıza… Seksenler Platosuyla Bir Nostalji Kurtarılabilir Mi?

Elazığ Belediyesi’nin yıllardır kaderine terk edilmiş “Seksenler” dizi platosunu yeniden şehre kazandırma kararı, heyecan verici olduğu kadar dikkatle izlenmesi gereken bir süreç olarak karşımıza çıktı.

Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Seksenler dizisinin Elâzığ’da atıl durumda bulunan set alanında incelemelerde bulunarak set alanının sosyal yaşam alanı olarak değerlendirileceğini söyledi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Başkan Şerifoğluları, bu alanın şehre yeniden kazandırılacağını belirterek, “ Bu alanı şehrimize yeniden kazandıracak, kafe ve sosyal yaşam alanı olarak canlandıracağız.” İfadelerini kullandı.

Başkan Şerifoğulları’nın “Bu alanı kafe ve sosyal yaşam alanı olarak şehre kazandıracağız” açıklaması, ilk bakışta olumlu bir adım gibi. Zira atıl bırakılmış her alan gibi bu alan da yalnızca şehir estetiğini değil, kent hafızasını da tehdit ediyordu. Hele ki geçmişte milyonların izlediği bir dizinin platosu olması münasebetiyle Elazığ’ın Güneykent Mahallesi’nde yer alan “Seksenler” dizi platosu şehir için de küçük ama anlamlı bir tarih taşıyordu. Çünkü; bir şehir sadece binalardan ibaret değildir. O plato yıllar içinde yalnızlığa terk edilmiş, camları kırılmış, duvarları karalanmış, çocuk kahkahalarının yerini çatırtılar almıştı. Tabiri caizse terk edilmiş bir hatıra, yarım kalmış bir sahneye dönüşmüştü.

Ta ki Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları orada yeniden bir yürüyüş yapana kadar...

Projede “kafe” vurgusu yapılması yerel gençler için heyecan verici olabilir. Fakat dikkatli okunması gereken bir konu bu. Bu tarz alanlar kısa sürede sadece belirli kesimin ulaşabildiği “lüks mekânlar”a da dönüşebiliyor. Oysa Seksenler dizisinin ruhu, eşitlik, samimiyet ve ulaşılabilirlik üzerine kuruludur.

Merak edilen bir diğer konu ise; bu alan sadece fotoğraf çekmeye gelenler için bir fon mu olacak, yoksa içinde atölyeler, sokak sanatları, çocuklar için etkinlikler, yaşlılar için dinlenme alanları olan gerçek bir yaşam merkezi mi olacak? Bu sorunun cevabı, Elazığ Belediyesi’nin bu projeyi nasıl yürüteceğine göre şekillenecek.

Şehir Kazanır mı? Evet, Ama Doğru kurgulanırsa!

Doğru kurgulanırsa bu proje Elazığ için bir kazanım olur. Nostaljik bir kültür mekânı, yeni nesiller için geçmişle bağ kurma fırsatı, ekonomik hareketlilik sağlayan bir sosyal alan olur. Ama bu üç hedefe ulaşmak içinde  Katılımcı süreç gerektiği, sivil toplum ve akademik desteğin şart olduğu, şeffaf finans yönetimi ve hesap verebilirliğin de olmazsa olmaz olduğu unutulmamalıdır.

Niyet güzel, söz güçlü...

Ama şehirler sözle değil, yaşanmışlıkla büyür.

Hatırlatmak Gerekirse…

Elazığ'da daha önce de “sosyal yaşam alanı” adı altında planlanan bazı projeler, ödenek eksikliği, bakım zafiyeti ve halkın ilgisizliği nedeniyle kısa sürede boş alanlar mezarlığına dönüşmüştü. “Yapıldı ama yaşatılmadı” demek yanlış olmaz. Bu yeni adımda da aynı kaderin yaşanmaması için yalnızca güzel mimari ve nostalji yeterli değil. Süreklilik, kullanılabilirlik ve halkla ortak akıl ilk şart.

Geçmişi onarırken geleceği de doğru kurmak gerekiyor.

Saygılarımla…