Ciğerlerimiz Yanıyor
04 Temmuz 2025, Cuma 11:17Ülkemizin dört bir yanında ciğerlerimiz (Ormanlarımız) yanıyor. Sadece ağaçlar yanmıyor. Geleceğimiz yanıyor, nefesimiz yanıyor, hayvanlarımız yanıyor, mallarımız yanıyor.
Gök yüzü hepimizin. Ama mavi gök kubbenin altındaki yeşil örtüde hepimizin. Hiç birimizin hem insanlığa nefes olan, hem binlerce kurda, kuşa, börtü böceğe yuva olan, aş olan o örtüyü yok etmeye yakmaya hakkı yok. Orman sadece basit bir ağaç topluluğu değildir, ormanlar nefesimiz, suyumuz, geleceğimizdir. Ve en önemlisi de ormanlar hayvanlarımızın ülkesi yurdudur.
Ormanlar, ormanlar diyorum! Hepimizin ortak değeri, nefesi, yuvası. Ama nedense son yıllarda bu nefesi her yaz mevsiminde kaybetmeye mahkûmuz.
Bir gün uyanıyorsunuz ve burnunuza keskin bir duman kokusu geliyor. Sonra haberler düşüyor ekrana: “Yangın kontrol altına alınamıyor.” Hangi şehir, hangi ilçe, hangi köy olduğu fark etmiyor, her yangında ciğerlerimiz kavruluyor.
Artık yangın haberlerini izlerken sadece ağaçların değil, geleceğimizin de küle döndüğünü hissediyorum. Çünkü orman sadece ağaç değil; suyumuz, oksijenimiz, iklimimiz. Ve biz, bu hayat döngüsünün tam ortasındaki canlılarız. Ne yazık ki bazen kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Bile bile, göre göre…
Bazen ihmalkârlık, bazen sabotaj, bazen de sadece "bir kıvılcım"… Sebep ne olursa olsun sonuç aynı: Dönülmesi yıllar sürecek kayıplar. Yüzlerce hektar alan küle dönüyor. Hayvanlar can havliyle kaçmaya çalışıyor. Bazen bir kuşun çaresiz kanat çırpışı, bazen bir kaplumbağanın yavaşlığına yenik düşen hayatı kalıyor geride.
Peki biz ne yapıyoruz? Sosyal medyada birkaç paylaşım, biraz öfke, biraz hüzün... Sonra sessizlik. Oysa bu sessizlik, ateşi söndürmüyor. Bilinçsizliğimiz, ilgisizliğimiz, sadece doğayı değil, insanlığı da yakıyor.
Bu dünyayı sadece kendimize ait sanıyoruz belki. Oysa dünya hepimizin. Ormanlarda… Her dalda bir yuva, her gölgede bir nefes var. Ve bizim buna zarar vermeye hiç hakkımız yok.
Lütfen unutmayalım:
Orman, sadece orman ağaçlardan ibaret değil.
Orman, bir çocuğun geleceği.
Orman, bir annenin duası.
Orman, bir hayvanın yuvası.
Orman, bizim nefesimiz.
Ve biz... Biz o nefese sahip çıkmak zorundayız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum