Penis Büyütme AmeliyatıPenis Enlargement Surgery TurkeyBurun Estetiği AnkaraLazer Epilasyon AnkaraLazer Epilasyon AnkaraKürtaj AnkaraKızlık Zarı Dikimi AnkaraLazer Epilasyon KonyaCilt Bakımı KonyaKıl Dönmesi Tedavisi AnkaraHemoroid Tedavisi AnkaraMeme Ultrasonu AnkaraRadyolog AnkaraSelülit Tedavisi KonyaGöz Kapağı Estetiği Ankaradeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
Elazığ
28 Mayıs, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

33 Yürek, 33 Emanet: Hafızamızda Açık Kalan Bir Hesap

26 Mayıs 2025, Pazartesi 10:46

24 Mayıs 1993.

Bingöl-Elazığ karayolu.

Tarihimizin kara sayfalarından biri daha.

O gün, acemi birliklerini tamamlamış, usta birliklerine gitmek üzere yola çıkan 33 silahsız Mehmetçik, PKK tarafından kurulan hain bir pusuda şehit edildi. Silahsızdılar. Savunmasızdılar. Devletin koruması altındaydılar. Ama ne yazık ki devletin göremediği, görmek istemediği ya da görmezden geldiği bir karanlığın içine terk edildiler.

Bu olay, üzerinden geçen 32 yıla rağmen hâlâ taptaze bir acıdır. Acıdır; çünkü sadece 33 canı değil, aynı zamanda devlet aklının sorgulanmasını da beraberinde getirir. Acıdır; çünkü bu vatanın evlatları, ellerinde silah olmadan, korumasız şekilde teröristlere teslim edilmiştir.

Evet, biz şehitliği yüce bir makam biliriz. “Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz” deriz. Ama şehitliği kutsarken, o ölümlere giden süreçleri de kutsamaya kalkarsak hem şehitliğe hem akla ihanete varır bu iş.

Şehitlerin emaneti elbette ki kutsaldır. Devletimiz ve milletimiz bu konuda üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Ailelerin kapısı çalınıyor, çocuklarına burs bağlanıyor, isme törenler düzenleniyor, anıtlar yapılıyor.

Ama soralım!

Bu 33 asker neden silahsız şekilde toplu halde yola çıkarıldı?

O karanlık günün emrini kim verdi?

O gün yol güvenliğini kim sağlayamadı?

Bu sorular neden 32 yıldır net şekilde yanıtlanmadı?

Sloganlarımız hazır!

"Unutulduklarında ölürler!"

Elbette unutmadık!

Unutturmadık!

Ama yetmez!

Unutmamak, sadece yas tutmak değildir. Unutmamak, aynı hataların bir daha yaşanmaması için hesabını sormaktır. Adalet yerini bulmadıkça, benzer acıların tekrar etmeyeceğinin garantisi yoktur.

Aradan geçen yıllarda Türkiye terörle mücadelede önemli mesafeler kat etti. Operasyonlar, teknolojik yatırımlar, sınır ötesi hamleler ve kararlı politikalarla örgüt büyük oranda sindirildi. Hatta ta son dönemde kendisini de feshetti.

Bunda emeği geçen herkese minnet borçluyuz.

Bu 33 şehit sadece birer rakam değil; birer hayat, birer evlat, birer kardeş, birer gelecektiler. Onlar bizim emanetimizdir. Ama emanet demek sadece duygusal sahiplenme değildir. Gerçek sorumluların ortaya çıkarılması, hesap verilmesi ve verdirilmesidir.

Bugün Elazığ’dan Bingöl’e o yoldan geçen her araç, her askerî konvoy, bize bu utancı tekrar tekrar hatırlatır. Hafızamızda açık kalmış bir hesap olarak durur orada.

Evet, bu millet şehitlerini asla unutmaz.

Ama artık unutmamayı sadece törenlerdeki birkaç cümleyle geçiştirmemeliyiz.

Adaletin de, aklın da, vicdanın da yerini bulması için konuşmalı, sorgulamalı ve gereğini yapmalıyız.

Şehitliğin kutsallığı, ihmalin üstünü örtemez!

33 şehidimizi rahmet ve minnetle anıyor, onların hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.

Ama onlara hesap vermemiz gerektiğini de unutmuyoruz.

Saygılarımla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum