Sahnedeki Işık, Organizasyondaki Gölge

Dün akşam Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrenci topluluğu VET AKORT’un düzenlediği konser ve halk oyunları etkinliğine katıldım. Öncelikle şunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim: Sahne performansı açısından harika bir geceydi. Halk oyunları ekibinin uyumu, dans yarışmasındaki enerji, konser tadında geçen müzik dinletisi… Hepsi ama hepsi, büyük bir emek ve özverinin ürünüydü. Topluluğun her bir üyesi adeta sahneye ruhunu koydu. Gönülden tebrik ediyorum.

Ancak…

Her güzel şeyin gölgesinde bir kusur olur derler ya, bu etkinliğin gölgesi de organizasyondu.

Etkinlik afişlerinde şöyle yazıyordu:
“Tüm üniversite mensupları ve Elazığ halkı davetlidir.”
Güzel… Ama insan sormadan edemiyor: O zaman neden bu kadar dar, bu kadar yetersiz bir mekân seçildi? Davet edilen kitle büyük ama karşılanan alan küçücük. Sadece fakülte içi değil, üniversitenin 50. yılına yakışır bir konser havası taşıyan bir etkinlik için bu öngörüsüzlük kabul edilebilir değil.

Bu topluluk daha önce de etkinlik yaptı, bu onların ilk sahne tecrübesi değil. Dolayısıyla “tecrübesizlik” gibi basit bir gerekçeyle geçiştirilebilecek bir durum da değil bu. Hele ki bu işin içinde sadece öğrenciler değil, topluluğun kulüp başkanı, fakülte dekanı ve diğer akademik sorumlular da varsa… Onların biraz daha planlı, biraz daha öngörülü davranması beklenirdi.

Çünkü bu etkinliğe insanlar sadece eğlenmek için gelmedi. Günlük hayatın yorgunluğunu bir kenara bırakıp, biraz soluklanmak, bir akşamlığın keyfini çıkarmak istediler ama birçok kişi için eğlence değil, ayakta geçen bir eziyete dönüştü bu gece. “Ayaklarına kara sular indi” derler ya, tam da öyle oldu. Etkinliği izlemek isteyen onlarca kişi, yer bulamayınca ayakta kaldı. Bu, basit bir aksaklık değil, ciddi bir planlama hatasıdır.

Gecenin sonunda herkesin yüzünde iki farklı iz vardı: Sahnedeki gençlerin heyecanının verdiği tebessüm ve ayakta kalmanın yorgunluğu…

İşin özü şu: Harika bir içerik, zayıf bir çerçevede sunulunca kıymetini tam gösteremiyor. VET AKORT’un emeğine, coşkusuna ve yeteneğine gölge düşürmemek adına, bir sonraki etkinlikte bu tür temel organizasyonel hataların yaşanmamasını diliyorum.

Çünkü bu gençler daha iyisini, daha profesyonelini hak ediyor.
Ve izleyici de… sadece alkışlamak değil, rahatça alkışlayabilmek istiyor.

Sözlerimi son bir iddia bir de öneri ile bitirmek yerinde olacaktır diye düşünüyorum.

İddia ediyorum ki bu organizasyon Atatürk Stadyumunda yapılsaydı orayı bile dolduracak potansiyelde bir etkinlikti. Zira gençlerin coşkusu büyük, alan yetersiz. Denemesi bedava! Bu yüzden önerim şudur ki Fırat Üniversitesi Veteriner fakültesi mezuniyet töreni Atatürk stadyumunda yapılsın ve bu etkinlik tekrar etsin.

Haydi Elazığ! 50. Yıla yakışır bir mezuniyet törenini gençlerimize yaşatalım. Bu hususta da üniversitemizin, Rektörünü, Fakülte Dekanı ve VET Akort’un kulüp başkanını bu önerimi dikkate almaya davet ediyorum...