Elazığspor’a “Soğukkanlılık”, Vanspor’a “Aklıselim”, TFF’ye ise “Cesaret” diliyorum

2.Lig Play-Off 3. Turunda oynanan Vanspor FK – Elazığspor karşılaşması futbolun ruhundan uzak, utanç verici sahnelerle akıllara kazındı. Henüz maç başlamadan Elazığspor’a yönelik saldırgan tavırlar, karşılaşma boyunca süren yabancı madde yağmurları ve maç sonrası yaşanan linç girişimi, ne centilmenliğe ne de insanlığa sığar.

Evet, futbol sadece futbol değildir ama bu da futbol değildir!

Nesine 2. Lig Kırmızı Grubun 21. haftasında Çimentaş Elazığsporumuzun, Artı Değer Vanspor’u mağlup ettiği maç sonrasında kendini Elazığspor taraftarı zanneden bir grubun Van’a doğru yola çıkan Vanspor takım otobüsünün camlarını taşlaması aslında bu olaylarında başlangıcı niteliğinde.

Ne olmuştu o gün?

O gün oynanan Elazığspor ve Vanspor arasındaki müsabaka sorunsuz olarak tamamlanmış ve takımımız sahadan galibiyetle ayrılmıştı. Sahada olan sahada kalmalı ve sporun birleştirici ve kardeşliği pekiştirici ruhundan uzaklaşılmamalıydı. Ancak maalesef Vanspor kafilesinin ilimizden ayrılması sürecinde hiç istemediğimiz bir şekilde şehir dışında, yol güzergahında taşlanma hadisesi vuku bulmuş olayın ise 3 faili yakalanmıştı. Utanç abidesi o 3 kişi yüzünden bu gün biz  Van’da bu olaylara maruz kalıyoruz.

Vali mi yok, kolluk kuvveti mi yetersiz?

Profesyonel liglerde oynanan bir Play-Off maçında, misafir takım oyuncularına ve yöneticilerine fiili saldırı gerçekleşebiliyorsa, ortada bir güvenlik açığı değil, güvenlik çöküşü vardır.

Vanspor yönetimi bu işin neresindedir?

Kendi taraftarının bu denli saldırganlaşmasına ses çıkarmamak, hatta zaman zaman buna zemin hazırlamak, futbolu savaşa çevirmekten başka bir işe yaramaz. “Centilmen şehir Van” söylemi, böylesine organize şiddet görüntüleriyle ne kadar örtüşüyor, bunu da kamu vicdanına bırakalım.

Ne kazandık?

Hiçbir şey!

Elazığspor belki skorda kaybetti ama Vanspor da spor ahlakında sınıfta kaldı.

Oysa bu tür maçlar, Anadolu futbolunun kalitesini göstermesi gereken vitrinlerdir. Ortaya çıkan görüntüler ise futbolumuzun yüz karası oldu.

Elazığspor yönetimi, bu olayların ardından mağdur edebiyatı yapmak yerine, daha soğukkanlı ve diplomatik bir dille kamuoyuna seslenmeli. Sosyal medyada yapılan kışkırtıcı bazı açıklamalar ise , olayı büyütmekten başka bir işe yaramaz. Provokasyonun her türlüsüne karşı durulması gereken bir ortamda, duygusal tepkilerin faydadan çok zararı olur.

Ve unutulmasın!

Bugün rakip takıma yapılan bu linç, yarın size döner. Bu ülkenin her sokağı bir deplasman olabilir.

Yazımın sonunda; Elazığspor’a “soğukkanlılık”, Vanspor’a “aklıselim”, TFF’ye ise “cesaret” diliyorum. Futbolu savaş alanına çevirenler değil, saha içinde futbol oynayanlar kazansın diyorum.

Saygılarımla…