İnsan Nasıl Yahudileşir? - 4

Evet, onlar tekrar tam olarak Allah’a dönmedikçe Allah da dönmeyecek ve vaadini bozmayacaktı. Çünkü o, ilkelerine göre hareket edendir. Allah asla vaadinden dönmez. Yahudi ise dönek demektir. Onlar artık yönünü Kâbe’den, inancını İbrahim’den, milletini Yakub’un soyundan ayırmış, yahudileşmişti.

Hadu kelimesi dönmek anlamına sıfattır. Bu fiili sürekli yapanlar için ya-hudi kelimesi, onları tanımlayan fiillerini anlatan bir kelime halini almıştır. Ne zaman ki Allah artık onların İslam emanetini, vahyin izzetini taşıyamayacağını anladı, misakı bitirdi. Risaleti o soydan aldı ve onlara KUNU KIRADETEN HASİİN dedi. Yani, “yorgun maymunlar olarak kalın” (Bakara 65). Ayetteki hasiin kelimesi, bir şeyi aramak için defalarca denemeye devam edip en sonunda bulamayıp yorgun düşmek anlamına gelir. Yoksa fiziksel olarak maymunlaşmadılar.

Peki, bu azgın sapıklar neyi bekliyor ve arıyorlardı? Risaletin yani ilim ve hikmetin kendilerine verilmesini bekliyorlardı. Aradıklarını bulamadılar, yıllarca risaleti beklediler ve Allah’ın kendilerine özel muamele edeceğini bekleyip durdular. Nasıl olsa resul çocukları idiler ya! Ama bekledikleri olmadı ve rezil oldular.

Onlar Allah’ı sadece kendilerinin ilahı olarak zannediyorlardı. Ve Allah’tan ne isterlerse onu yapacağını zannediyorlardı.

Benî İsrail kelimesinin daha sonra Davud aleyhisselam, İsa ve Muhammed resule kadar kullanıldığını görüyoruz. Bu şu demektir: Allah onların sözlerinden tam döndüğüne karar verince son resule onlarla yapılan anlaşmayı artık bitirdiğini, onların elinden bu emaneti alıp İsmail soyuna vereceğini bildirmek için Kur’an’da HATEMALLAH dedi.

Bakara Suresi 7. ayetteki hatemallahu kelimesini iyi anlamamız lazım; bu ayet onlarla sözleşmenin bittiğine dair bir ifade gibi duruyor. Hatemallah, Allah artık bitirdi, son verdi, nihayete erdirdi anlamına geliyor. Kelimeyi bu anlamıyla anlamamız gerektiğine inanıyorum. Yoksa “kalplere mühür vurdu” anlamı vermek zorunda kalıyoruz ki Yüce Allah’ın son nefese kadar kulunun kalbini mühürlememesi gerekir. Çünkü o ilkelidir ve insan son nefesine kadar iman etme hakkına sahip olmalıdır.

Bu nedenle ayetin Benî İsrail ile alakalı olduğuna inanıyorum. Buraya kadar özetlemeye çalıştığım bu zihniyeti ve bu soyun temsilcilerinin tasavvurları nedeniyle tarih boyunca nasıl savrulduklarını ve Allah’ı doğru tanımayınca iman etmediklerini anladık.

Başlıkta sorduğum sorunun tek cevabı var: Onlar Yüce Allah’tan gelen hiçbir emre razı olmadılar ve sonunda Yahudileştiler. O yüzden Kur’an müminleri şöyle tarif eder: Onlar Allah’tan razı, Allah da onlardan razı.

Evet, bugüne gelecek olursak... Bugün dünyaya İsrail’in yalanlarını ve gerçek yüzlerini tanıtan üç Yahudi var. Bunlar Edward Said, Norman F. ve Hayfa’dan sürgün edilip şu an İngiltere’de yaşayan İsrailli tarihçi Ilan Pappé.

Pappé, İsrail Hakkında On Mit (Ten Myths About Israel) isimli kitabında İsrail’in kuruluş süreci, Filistin’in işgali ve bu süreçte dünya kamuoyuna sunulan yaygın yanlış algılar hakkında eleştirel bir perspektif sunmasının yanında, Filistin halkının maruz kaldığı adaletsizlikleri ve bu süreçte oluşan mitleri analiz ettiği kitabında İsrail’in dünyayı kandırmakta kullandığı tüm argümanları çürütür:

• Filistin’in boş bir arazi olduğu
• 1948’deki Nakba’da gönüllü olarak yurtlarından göç ettikleri
• İsrail’in kendisini savunduğu, barış istediği ancak barışı Filistinlilerin engellediği
• Siyonizmin Yahudilerin ulusal kurtuluş hareketi olduğu
• İsrail’in demokratik bir devlet olduğu ya da çözümün iki devletten geçtiği gibi kargaların güleceği masalları devlet politikası haline getirmiş devletin tezlerini tamamen rasyonel tespitlerle çürütür.

Bu sebeple Hayfa’dan sürgün edilerek İngiltere’ye yerleşen Pappé, geçenlerde de bir gazeteye çarpıcı bir röportaj verdi. Boykotun öneminden bahsediyor. Aynı zamanda İsrail’e gidecek sevkiyatların engellenmesinin yapılabilecek tüm hamlelerden daha önemli olduğunu söylüyordu.

Evet, önceki dört yazımda onların nasıl sahte hikayelerle manevi dinamikler kurduğundan bahsettim. Bu şeytani maneviyat onları aldattı. Onlar da şimdi dünya insanlığını aldatıyor. Kendilerini dünyaya mazlum göstermeye çalışıyorlar.

Roger Garaudy, sonradan Müslüman olan Fransız filozof, Almanların onları Auschwitz kampında asla yakmadığını belgelerle ispat ettiğini söyledi. Bunun çok büyük yalan olduğunu belirtti. Adam MOSSAD’ın ölüm listesine eklendi.

Evet, bence de bir Yahudi’yi yok etmenin tek yolu vardır: Onun can damarı olan maddi kaynaklarını ve maddi kanallarını kesmek. Başka bir yol yok... O da boykottur...

Sevgi ve bilgi ile kalın...