Sahte Kimliklerle Gerçeklik Satılmaz, Gerçek İnsana Laf Edilmez!

Hey klavye ninjaları!

Sahte hesaplarınızla bir özgüven patlaması yaşıyorsunuz ama kusura bakmayın:

O sahte nick’inizle ne yiğitlik taslanır, ne de adam(lık) satılır.

Belli ki “sahibiniz” size komut veriyor…

Ama o kim? O da maskeli!

Ee, sahibinin adını bile bilmeyen trol olur, dava adamı değil!

Dürüst insanların üzerine çamur atmaya çalışıyorsunuz.

Ama kötü haber:

O çamur tutmaz, biz deterjansız da tertemiziz!

Üstelik biz çamur görsek üstümüze değil, direkt ayağımıza sıvarız, haberiniz olsun!

“Güneş balçıkla sıvanmaz” diyoruz…

Ama siz inatla o balçığı karıştırmaya devam ediyorsunuz.

Yahu o kadar sıvama, elinize yüzünüze bulaşıyor, farkında değilsiniz galiba?

Biz kim miyiz?

Gerçek kimliğiyle, açık alnıyla, dik duruşuyla her yerde olan insanlarız.

Siz kimsiniz?

Takma adlar, saklı profiller ve üç beş beğeni uğruna dans eden silüetler...

Sahi siz kafanızı hangi kuma gömdünüz?

Google Maps’te bulsak çıkarırız da, o kadar derine inmiş olmanız zorlaştırıyor işi.

Çamur attığınız o isimleri tanıyor musunuz?

Onlar yıllar önce bu davanın bayrağını açtı, hâlâ da yere düşürmedi.

Siz daha profil fotoğrafı koymaya cesaret edemiyorsunuz!

Biz karakterimizi satmadık.

Sizinki ise kapora bırakmış bile… Sahte hesaptan belli oluyor zaten!

Ve son olarak sevgili okurlarım;

“Aslana kimlik sorulmaz!”

Aslan, dişisiyle de, erkeğiyle de aslandır.

Çakal mı?

O zaten her ortama uyar, ama hiçbir yerde saygı görmez.

Sahteyle gelen, gerçek karşısında erir.

Biz buradayız, kimliğimizle, sözümüzle, duruşumuzla.

Siz hâlâ bir IP adresi kadar varsınız...

Vesselam!