Elazığ
05 Temmuz, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    39.91
  • EURO
    47.04
  • ALTIN
    4274.4
  • BIST
    10.276
  • BTC
    108181.47$

Cezalarla Terbiye Değil, Mağduriyet Üretiliyor!

05 Temmuz 2025, Cumartesi 11:56

Son zamanlarda hepimizin ortak şikâyeti hâline gelen bir konu var: Trafik cezaları. Üstelik artık bu cezalar sadece bir kural ihlali yaptığımızda değil, hayatın olağan akışı içinde attığımız her adımda karşımıza çıkıyor bugün bunu sormak istiyorum: Bu kadar ağır cezalar gerçekten kamu düzenini sağlamak için mi uygulanıyor, yoksa bunu içinde başka bir niyet mi var?

Bir insan, asgari ücretle çalışıyor, veya yüksek bir maaşla ama  ay boyunca alın teri döküyor. Belki bir bayramda ailesiyle kısa bir tatile gitmek istiyor. Ama yolda ufacık bir hız aşımı ya da aracına taktığı bir aksesuar nedeniyle maaşının yarısını, hatta fazlasını ceza olarak ödüyor, bu reva mı?

"Şunu da diyorum: Trafiği tehlikeye atacak, karşı tarafı etkileyecek bir şeye sözüm yok; cezası kesilsin. Ama kimseye zarar vermeden, sadece görünüş olarak —göz zevki için— yapılmış bir şeye de ceza yazılmamalı."

Cezaların amacı insanları disipline etmekse, bu neden anlayışla, eğitimle ya da denetimle yapılmıyor da neden direkt halkın cebine yöneliyorsunuz ? Neden bir hatanın bedeli, bir ailenin mutfağına girecek gıdayla yarışıyor?

ÖTV, MTV, muayene, sigorta, bakım, yakıt… Zaten araç sahibi olmak başlı başına bir lüks hâline gelmişken, bir de üstüne astronomik rakamlarla, cezalarla insanlar bezdiriliyor. Arabasına küçük bir görsel dokunuş yapan biri, "trafik güvenliğini tehlikeye attın" grekçesiyle hem para cezasına hem de trafikten men cezasına çarptırılıyor. Üstelik aracın hiçbir teknik sorunu yokken…

Park meselesi de ayrı bir çile. Kalabalık şehirlerde yer bulmak imkânsızken, insan 2 dakikalığına aracını kenara çekse hemen ceza yazılıyor. Otopark ücretleri deseniz zaten cezayla yarışıyor.

Elbette kurallara uymak önemli. Kimse kırmızı ışıkta geçmeyi ya da tehlikeli araç kullanmayı savunmuyor, bende savunmuyorum asla. Ama ceza demek, her zaman para demek olmamalı. Hele ki bu kadar yüksek meblağlarla olmamalı…

Hız sınırını birkaç kilometre aştığı için ceza yiyen bir sürücü, kural ihlali yapan bir minibüsçüyle aynı kefeye konulmamalı. Bir sistem düşünün ki, herkesin gözünde "adil değil" algısı hâkim. Bu sistem düzen üretmez, öfke üretir.

Özetle soruyorum: Bir insanın alın teri, bu kadar kolay mı alınmalı? Bu cezalar gerçekten toplum düzeni için mi, yoksa başka açıkları kapatmak için mi? Araç kullanmak suç değil. Ama bu cezalarla araç sahibi olmak neredeyse cezalandırılıyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum