Hekime, "ya hasta bul ya da cezanı çek" diyen bir zihniyet, koruyucu hekimliği değil, hasta avcılığını teşvik ediyor
18 Haziran 2025, Çarşamba 11:45Bir ülkenin sağlık sisteminin nabzı, o sistemin en uç noktasında görev yapan aile hekimiyle ölçülür. Ancak; son günlerde hem Elazığ’ın gündemini hem de ülke gündemini meşgul eden "Hasta gelmedi, hekim cezalandırıldı!" ifadesiyle özetlenen bir adaletsizlik iddiası var ortada.
İddia sadece maaş kesintisi olsa iyi. İçerisinde, vicdan kesintisini, hakkaniyet kesintisini ve hatta motivasyon kesintisini bile muhteva ediyor.
Bir hekimin maaşının, başvurusuz hastayla cezalandırılması tabi ki de başlı başına akıl dışı bir durum.
Ve hekimlerde haklı olarak soruyor.
Öğrenci devamsızlık yaptı diye öğretmenin maaşı mı kesilir?
Camide cemaat az diye imamın ücreti mi azaltılır?
Sağlık Bakanlığı’nın uygulaması ise burada tam bir komedi olarak karşımıza çıkıyor.
Uygulama; ASM’ye son 6 ayda hiç başvurmayan vatandaşlar üzerinden hekimin performans puanını düşürüyor, dolayısıyla gelirini azaltıyor.
Hekim çağırmış, aramış, bilgilendirmiş, SMS atmış… ama vatandaş gelmemişmiş.
Bu durumda hekimi nasıl cezalandırırsınız?
Hekim, elinden gelenin fazlasını yapıyor. Hatta sistem, aslında sağlıklı birey üretmeyi ödüllendirmesi gerekirken, hasta getiremeyeni (!) cezalandırıyor.
Bu tablo sadece uygulama hatası değil bir adalet sorunu aslında.
Hekime, "ya hasta bul ya da cezanı çek" diyen bir zihniyetin, koruyucu hekimliği değil, hasta avcılığını teşvik ettiği açık olarak karşımızda duruyor. Bu bağlamda Aile Hekimleri’nin bu çıkışını haklı, yerinde ve desteklenmeye değer buluyorum.
Elbette uygulamadaki adaletsizliği görmek ve dile getirmek önemli.
Ancak; şu soruları da sormak gerek diye düşünmeden edemedim.
Tüm aile hekimleri, gerçekten vatandaşı etkin şekilde çağırıyor, arıyor, izliyor mu? Yoksa bazıları “zaten gelmiyorlar” bahanesiyle telefon dahi açmıyor mu?
Performans sistemine alternatif öneriniz ne? Sadece "kesinti olmasın" demek yeterli değil. Emek karşılığı bir sistem öneriniz nedir?
Sistemin motivasyon bozduğunu söylüyorsunuz, haklısınız. Ama bu sistemin yerine "herkese eşit, sabit maaş" gibi bir öneriyle gelirseniz, performanssızlık veya rehavet tehlikesini nasıl engelleyeceksiniz?
Sağlık hizmeti hem bireysel çaba hem sistematik denetim ister. Maalesef bazı istismarlara da zemin hazırlayan bir sistem gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Hekime adaletsizlik yapılmamalı ama sistemin de kontrolsüz şekilde serbest bırakılması başka türden bir adaletsizlik doğurur diye düşünüyorum.
Evet; Elazığ Aile Hekimleri Derneği'nin çağrısı, kamuoyunda geniş yankı bulmalı. Ancak sadece duygusal ve vicdani temelli söylemler yetmez. Sorunun çözümü için alternatif model önerileriyle, veri temelli sunumlarla, performans ölçüm kriterlerinin revizyonu için somut teklifler geliştirilmeli. Yoksa bu itirazlar kısa vadeli sitemlerin ötesine geçemez.
Neticede hakkaniyetli sistem, karşılıklı sorumlulukla kurulur. Ne devlet, vatandaş gelmedi diye hekimin maaşını kesmeli; ne de hekim, performans ölçümünden tamamen muaf kalmalı.
Çözüm, hekimin etki edemeyeceği faktörlerin dışlanması ama gerçek emeğinin de ödüllendirilmesidir.
Ve unutmayalım ki; sağlıkta güven, önce sistemin adaletine, sonra hekimin emeğine dayanır.
Saygılarımla…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum