Siz hiç kendi değerlerine bu kadar düşman bir Batı ülkesi gördünüz mü?

Küstahlığın, saygısızlığın ve edepsizliğin dibini kazıdılar

Bazı şeyler var ki artık eleştirmek bile insana zul geliyor.

Çünkü karşımızda ne yaptığını bilmeyen bir “akıl tutulması” değil, gayet bilinçli bir “ahlak düşmanlığı” var.

Leman Dergisi!?

Hani o yıllardır “mizah” maskesi takarak kendince “sivri zekâ” ürünü sayfalarla milletin karşısına çıkan dergi…

Bu kez utanmadan, arlanmadan, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (S.A.V.) yönelik çizimle küstahlığın, saygısızlığın ve edepsizliğin dibini kazıdılar.

Şimdi çıkıp da bize “Ama ifade özgürlüğü…” masalını okumaya kalkmasın kimse. İfade özgürlüğü sizin kutsalınıza hakaret etme, insanların inancını aşağılama, toplumu çomaklayıp kaosa sürükleme özgürlüğü değildir. Ama belli ki Leman, bunu gayet bilinçli şekilde yapıyor. Çünkü onlar yıllardır bu milletin değerleriyle bir alıp veremediği olan bir zihniyetin mümessilidir. Düşünsenize, "karikatür" deyip geçiyorlar! Peki, bu çirkinliğin neresi karikatür? Bu olsa olsa bir nefret kusmuğudur. Kaldırım kenarına tükürsen daha az rahatsız edici olur.

Mizah mı dediniz? Hadi oradan!

Leman’ın yaptığı şey mizah değil, milletin aklıyla dalga geçmek. Bizde ise “Basın özgürlüğü varmış” da ondan böyle oluyormuş!

Ne tuhaf değil mi?

Bu özgürlük memlekette nedense hep Allah’a, İslam’a, Müslüman’a çatmak için kullanılıyor. Öyle ya, başka bir inanca dokunsanız, “antisemitizm” dersiniz, “ırkçılık” dersiniz, “ayrımcılık” dersiniz. Ama iş İslam’a gelince; “mizah yapıyoruz yahu!” diye geçiştirmek caiz!

Kendi kutsalına böyle hoyratça saldıran bir toplum görmedik, duymadık! Bu ancak kendi elleriyle kendi ruhunu lime lime doğramakla eşdeğerdir. Ve bunu yapanlar, kalem tutan elleriyle, mürekkep değil zehir akıtıyor sayfalara!

Sözde “entelektüel” takılan bu güruh, inançlı insanların sinir uçlarına dokunup sonra da linç edilen masum kahraman rolüne bürünüyor. Ama kimse sormuyor: “Bu provokasyonun amacı ne?”

Evet, amaç belli zaten. Toplumu germek, halkı birbirine düşürmek, çatışma çıkartmak. Sonra da bu çatışmadan “mağdur mizahçı” rolüyle sıyrılmak.

Kusura bakmayın ama bu çirkinlik karşısında susmak, suça ortak olmaktır.

Biz susmayacağız! Çünkü bu milletin peygamberine hakaret edilmesine göz yummayacağız!

Bu dergi derhâl kapatılmalıdır. O çirkin karikatürü çizen ve yayımlayan herkes hakkında en ağır cezai işlemler başlatılmalı, hukuk gereğini yapmalıdır. Gerçi, “Hukuk” da bu ülkede biraz keyfi çalışıyor biliyorsunuz. Bir tweet attın mı gece gözaltına alınabilirsin ama kutsala küfrettin mi “sanatsal ifade” sayılıyor.

Bu ülkede hukukun gözü bağlanalı çok oldu zaten. O göz bağına bir de Leman Dergisi’nin karikatürleri eklendi artık. Nasıl olsa her şeyin arkasına “ifade özgürlüğü” yazınca suçlar sevaplaşıyor, hakaretler sanat oluyor. Yasa mı? Aman canım, o da Leman’a çalışıyor herhalde! Ya da her ne hikmetse, kanunların eli bizim değerlerimize uzanıldığında felç geçiriyor!

Şu anda gözaltına alınan birkaç sorumlu için “sansür var” diye ortalığı ayağa kaldıranlar, peki Hz. Peygamber'e yapılan bu iğrençliğe karşı neden suspus? Yoksa özgürlük sadece sizin fikrinize mi ait? Sadece sizin değerleriniz mi kutsal?

Buradan açıkça söylüyorum.

Bu milletin sabrı sınanmasın. Kutsalına dil uzatmak, milyonların yüreğini dağlamaktır. Bu millet öyle sabırlıdır ki sineye çeker ama bir noktada öyle bir silkelenir ki bu rezillerin maskesi tuzla buz olur. Leman gibiler unutmamalı ki bu toplumun sabrını zorlamak, kendi akıbetini hazırlamaktır.

Leman Dergisi, artık “mizah” kisvesi altında bu ülkenin değerlerini aşağılayarak ekmek kazanamayacak. Bu bir “çizgi krizi” değil, bir ahlak çöküşüdür. Bu bir “karikatür” değil, karanlık bir zihniyetin fırlattığı kurşundur. Bu saldırının arkasında kim varsa, siyasi destekçisi kimse, yasayı delik deşik eden kimse; hepsine tek tek hesap sorulmalıdır.

Çuvaldız’ı kendimize batırmayı biliriz. Ama sıra başkasına geldi mi, iğneyle değil balyozla vururuz.

Ve şimdi, tam zamanı.

Saygılarımla…