Elazığ
06 Haziran, 2025, Cuma
  • DOLAR
    39.32
  • EURO
    44.85
  • ALTIN
    4246.2
  • BIST
    9.475
  • BTC
    104717.84$

Tatili Kim Aldı, Onuru Kim Verdi? Bu yazı bir öfkenin değil, onuru çiğnenmiş bir vicdanın çığlığıdır!

03 Haziran 2025, Salı 14:23

 

Elazığspor-Vanspor FK karşılaşmasında 56. dakikada yaşananlar, futbol tarihimize ibretlik bir not olarak düşüldü.

Hakem Ümit Öztürk, sahaya atılan birkaç pet şişe ve yan hakeme isabet eden bir cisim bahanesiyle maçı apar topar tatil etti.

Elazığspor-Vanspor FK maçının 56. dakikasında yaşananlar, sadece bir maçın değil, bir şehrin iradesinin "tatil" edildiği andır.

Evet, sahaya birkaç pet şişe atılmış. Evet, yan hakeme bir cisim isabet etmiş.

Peki sonra?

Hakem Ümit Öztürk bir elini cebine, diğerini kulağına atıyor ve kararı veriyor. “Maç tatil!”

Kime karşı oynuyorduk?

 Vanspor FK’ya.

Ne için oynuyorduk?

Play-Off umutlarımız, sezonun emeği, şehrin umudu için.

Ve sonra bir hakem çıkıyor, "Güvenli değil" diyor.

Oysa 30 bin Elazığlı o stattaydı.

Hiçbiri sahaya inmemişti.

Hiçbiri bir güvenlik zafiyetinin parçası değildi.

Ama sahaya düşen birkaç plastik, hakeme isabet eden bir cisim şehrin onurunu yerle bir etti.

Peki Ya Vanspor – Batman Finali?

Aynı sahne, daha da ağır bir versiyonu.

Maçın 116. dakikası…

Tribünden atılan cisim 4. hakemin kafasını yaralıyor.

Ne oluyor?

Hakeme tedavi yapılıyor.

Maç devam ediyor.

Final tamamlanıyor.

Çünkü orada Elazığspor yok.

Çünkü orada kameralar açık, isimler büyük.

Çünkü orada hakemler "kurallar" değil, "ortamın ağırlığı" ile karar veriyor.

Ve çünkü orada bir şehrin kaderiyle bu kadar pervasızca oynanmaz.

Ama Elazığ’a gelince?

Bir şişeyle sezonu çöpe atmak mubah.

– Elazığ milletvekilleri…

– “Spora önem veriyoruz” diyen belediye yöneticileri…

– STK temsilcileri, spor müdürleri, kulüp büyükleri…

Neredeydiniz?

Bir sosyal medya paylaşımıyla “geçiştirme” dönemi mi yaşıyoruz?

Hani “Elazığ sahipsiz değildir” diyordunuz?

O zaman şimdi söyleyin bakalım.

Bu hakem kararına, bu federasyon tutumuna neden tek bir ağızdan “Adalet!” diye bağırmadınız?

Ümit Öztürk’ü konuşmak gereksiz.

O zaten ne yapacağını bilerek geldi.

Ama bu şehirde susanlar…

Bu kadar ağır bir haksızlığı içselleştirip, "Alıştık artık" havasına bürünenler…

Asıl suç ortağı sizsiniz!

Çünkü siz sustukça, bu şehir daha çok "tatil" edilecek.

Bugün futbolu elimizden aldılar.

Yarın inancımızı, sonra sesimizi, sonra şehrimizi…

Biz de suçsuz değiliz.

Bu şehirde 30 bin kişi stada gidip 3 gün sonra unutuyorsa…

Bu şehirde bir haksızlık yaşandığında üç gün konuşulup dördüncü gün yeni diziye geçiliyorsa…

Biz zaten bu maçı kaybetmişiz demektir.

Ve unutmayınız ki;

Bu sadece bir maç değildi.

Bu, Elazığ’ın namusuydu, alnının teriydi, sesiydi.

Sahaya düşen sadece pet şişe değil, bu şehrin kaderiydi.

Bu saatten sonra kimse çıkıp da “Elazığ sahipsiz değildir” demesin.

Sahip çıkmak, kameraya poz vermek değil…

Haksızlık karşısında bağırmak, direnmektir.

 

Ve evet;  bu yazı bir öfkenin değil, onuru çiğnenmiş bir vicdanın çığlığıdır!

Saygılarımla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum