Elazığ
08 Temmuz, 2025, Salı
  • DOLAR
    40.02
  • EURO
    46.84
  • ALTIN
    4253.1
  • BIST
    10.032
  • BTC
    108727.30$

Vatan Sağolsun

08 Temmuz 2025, Salı 11:45

Millî Savunma Bakanlığı, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 852 rakımlı tepedeki bir mağarada gerçekleştirilen arama faaliyeti sırasında 19 askerimizin metan gazına maruz kaldığını duyurdu. Gazdan etkilenen askerler derhal hastaneye sevk edildi. İlk açıklamada 5 askerimizin şehit olduğu bildirildi. Ardından yapılan ikinci açıklamada bu sayı 8’e çıktı. Son gelen açıklamada ise şehit sayımız ne yazık ki 12’ye yükseldi.

Bu acı haberin ardından millet olarak yüreğimiz dağlandı. Ancak yine de aynı cümle yankılandı her evde, her kalpte:

“Vatan sağolsun…”

Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, inanın bana Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Ali (K.V.C.) ahlakı ile ahlaklanmış, savaşta dahi merhameti elden bırakmayan insanlardır. Aman dileyene el kaldırmazlar. Türk askeri mum gibidir; kendi dibine ışık vermez ama kendi varlığını eriterek çevresini aydınlatan, fedakârlığın ta kendisidir.

Girilen çatışmalarda her biri şunu bilir. Ölüm anında rahmet melekleri onların yanındadır. Cenab-ı Hakk’ın manevi huzurunda, rızıklandırılacaklarına iman etmişlerdir. Bu yüzden şehitlik mertebesine ulaşmak, onlar için korkulacak değil, özlemle beklenen bir makamdır. Savaşırlar; ama yalnızca milletin huzuru için, yalnızca bayrağın sonsuza dek dalgalanması için…

Ve ne zaman bir şehit verilse, arkasından kalan gözü yaşlı eş ve çocukları, dudaklarından tek bir cümle dökülerek sessizce selam dururlar:

“Vatan sağolsun.”

Bu yazıyı neden yazıyorum biliyor musunuz?

Çünkü Albay Levent Göktaş da işte o kahramanlardan birisiydi.

Kendisi yüksek atlama serbest paraşütçüsü, dağ ve sualtı komandosu olarak Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde ilk ve tek subaydır. En çok üstün cesaret ve feragat madalyası ile takdirnameye sahip asker olarak kayda geçmiştir. Üç adet “Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası” bulunan tek subaydır. Altı “Üstün Birlik Yetiştirme Beratı” ve tam 180 adet takdirname sahibidir. Sayısı bilinmeyen kadar şerit rozeti de cabası. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın seçkin subay birliklerinin kurucusudur. Kara Harp Okulu İşletme bölümü mezunudur. Gazi Üniversitesi’nde üretim yönetimi-planlama alanında yüksek lisans yapmıştır. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. İngilizce, Rusça ve Arapça bilir. Hakkında, dönemin Makedonya Genelkurmay Başkanı’nın “Benim hocamdır, hayran olduğum subaydır” dediği rivayet edilir.

12 şehidimizin acısını yüreğimizde taşırken işte şimdi, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’ın kendi ağzından, unutulmaz bir anısını aktarıyorum:

“1995 yılında Kuzey Harekatı için Irak’a sızmıştık. PKK’nın Haftanin kampına girdik. Harekat bitiminde telsizden bir mesaj geldi: Cudi-Ballıkaya bölgesinde Cemil Bayık ve Sakine Cansız komutasında 250 kişilik güçlü bir PKK grubu var. Mehmetçik girerse çok şehit verilebilir. Önden senin girmeni istiyoruz, dediler.

Silopi’ye gittim ve Cudi Dağı’na sızdım gece yarısı. Sabaha karşı Ballıkaya’ya vardım. Yaklaşık -40 dereceydi, kar dolu her yer. 40 kişilik bir grupla PKK grubunun içine girdik. Çatışma başladı. 5 metre mesafeden sıcak temas vardı. Girdiğimiz yer bizim için dezavantajlıydı. 10 subay-astsubay yaralandı, bir uzman çavuşumuz şehit oldu. Karşı taraf da ağır kayıp verdi. Hava kararınca çekilip mevzilendik ama şehidin naaşını alamadık. Gece birkaç kez denedik ama olmadı.

Gece yarısı telsizden Sakine ve ‘Şimşek’ kod adlı kişi aradı. Kod adım ‘Ozan’dı. Konuştuk. Dediler ki: ‘Şehidi alamazsın, ama anlaşalım. Sana şehit cenazesini verelim.’

‘Ne istiyorsunuz?’ dedim.

‘Armut Boğazı’ndan geçerken bir ağacın altına konserve, ekmek, oksijen, tentürdiyot, sargı bezi gibi malzeme bırak, yeter. Sen mert adamsın, savaşçısın. Söz verirsen inanırız.’

Kabul ettim. Sabah tek başıma indim. Baktım, şehidimiz tertemiz temizlenmiş, yerde yatıyor. Silahı, yüzüğü, her şeyi tamdı. Sırtladım. Çıkarken etrafımdaki PKK’lılar ayağa kalkıp beni selamladılar. Yukarı çıktım. Armut Boğazı’na malzemeleri bıraktım ve ayrıldım.”

Bu anı, sadece bir kahramanlık öyküsü değil; savaşın bile içinde insan kalabilmenin mümkün olduğunu gösteren bir insanlık dersidir.

 O vatan evlatlarına, PKK bile savaşçılıkları nedeniyle saygı gösteriyordu.

Bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize rahmet, milletimize sabır diliyorum.

Vatan sağolsun.

Saygılarımla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum