9 Yılın Ardından 15 Temmuz’u Unutmak Değil, Anlamak Gerek
14 Temmuz 2025, Pazartesi 12:0515 Temmuz’un üzerinden tam 9 yıl geçti.
O karanlık gecede F-16’lar alçaktan uçuyor, tanklar şehir içinde devriye atıyor, vatandaş ise bedenini siper ederek bir ülkenin kaderini yeniden yazıyordu.
Sokaklara dökülen milyonlar, dua eden eller, gözünü kırpmadan tankın önüne yatanlar…
Evet, o gece bir millet canıyla, iradesiyle, istikbaliyle “dur” dedi ihanete.
Bugün yine o geceyi anıyoruz.
Resmî törenler var. Protokol kalabalık. Bayraklar, çelenkler, dualar, fon müziği eşliğinde yapılan konuşmalar…
Sosyal medya ise hatıralarla dolu.
"Ben de oradaydım",
"Tankın üstündeydim",
"Sabaha kadar nöbetteydik..."
Peki, ya asıl soru?
15 Temmuz’un kahramanı kimdi?
Cevap çok açık. Milletin tamamı.
Ama dokuz yıl geçti, hâlâ bazı sorular sessizce bekliyor bizi.
– Bu yapı nasıl bu kadar büyüdü?
– Kimler yol verdi, kimler görmezden geldi?
– Devletin kılcal damarlarına kadar sızan bu tehlikeye kaç kez uyarı yapıldı, kaçı dikkate alındı?
– Bedeli millet ödedi ama karar verici koltuklardan kaç tanesi özür diledi?
Cevap mı?
Derin bir sessizlik.
Evet, 15 Temmuz bir halk destanıdır.
Ama bu destanın yalnızca kahramanlıklarını değil, nedenlerini, ihmallerini ve sistemsel arızalarını da konuşmadan, ders alınmaz.
Bugün elimizde, tekrar tekrar okunan ama üzerine düşünülmeyen metinler var.
Protokoller otomatik.
Konuşmalar kopyala-yapıştır.
Ritüel tamam.
Ama esas meseleye dair hâlâ bir yüzleşme yok.
15 Temmuz artık bir ders kitabı olmaktan çıktı, hikâye kitabına döndü.
Gerçekten öğrenmek isteyenler için değil, anlatmak isteyenler için yazıldı.
Ve ne yazık ki her yıl aynı sahne tekrar ediyor.
Bayraklı fonlar, gözyaşı efektli klipler, ekran başında duygusal senaryolar...
Oysa asıl yapılması gereken ise şu olmalı.
Bu ülke bir daha böyle bir gece yaşamamalı.
Ve bunun için de sadece dua değil, sorumluluk ta gerekir.
Çünkü bu tür bir tehditle mücadele yalnızca “bir gece sokağa çıkmakla” olmaz.
Her gün aklını açık tutan, sorgulayan, hesap soran bir toplumla mümkündür bu.
9 yılın sonunda artık sadece devleti, milleti ya da sistemi değil, kendimizi de sorgulama vaktidir.
15 Temmuz’un yıldönümünde yalnızca geçmişi anmakla kalmayalım, geleceği inşa edecek iradeyi de arayalım.
Saygılarımla…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum