“Bir fön çekelim, bir de müşteri gelsin!” Dediler, ahlakı ipe götürdüler

Buyurun cenaze namazına!

Memleketin güzellik anlayışı yerle yeksan olmuş da bizim haberimiz yokmuş.

"Kaş alırım, kirpik takarım, ipek gibi yaparım" derken meğer ahlak ipe gidiyormuş!

Neymiş efendim?

 Güzellik salonuymuş…

Evet evet!

Güzellik salonu…

Ama içeri giren sadece kaşını değil, hayatını da çizdiriyormuş!

Şimdi, Elazığ Emniyeti Ahlak Bürosu’na şöyle kocaman bir alkış alalım.

Hatta mümkünse ayakta...

Yetmedi mi?

Davul da çalın!

Çünkü bu sefer makas ellerde değil, kelepçelerdeydi!

Yalnız merak ettik!

Orası saç mı düzeltiyordu, yoksa karakter mi bozuyordu?

"Saç kesimi + kaş alma + bonuslu karanlık işler" paketinden ne kadar alıyorlardı acaba?

Fiyat listesinde “vicdan yıkama – bedava” da var mıydı?

Yahu siz ne ara bu kadar yaratıcı oldunuz da güzellik salonunu ahlaksızlık atölyesine çevirdiniz?

Gül suyuyla başlamışsınız, bataklığa varmışsınız be güzel kardeşim!

Ama işin güzel tarafı, Emniyet Teşkilatı öyle bir "kaş" çatmış ki, bu salonun alnı bir daha kolay kolay açılmaz.

Şimdi dört kişi içeride...

Dışarıda ise halk rahat bir nefes alıyor.

Ahlak Bürosu amirimizle röportaj yapmadık ama muhtemelen şöyle dedi:

“Efendim, ihbar aldık. İçeri girdik. İpek kirpik yoktu ama kalın dosyalar vardı!”

Sayın Emniyet Teşkilatı, elinize, emeğinize, bileğinize sağlık!

Toplumun “güzelliğini” korumak için uğraşanlara selam olsun!

Şu içerideki dört “güzellik uzmanı” (!) ise artık güzelliğe değil, gözaltına gölge düşürsün!

Elazığ halkı rahat olsun; artık o salonun adı tarihe "çamurla yazıldı", tabelası da içeri alındı.

Ha unutmadan bir de bir sonraki operasyon için önerimiz olacak size.

“Filtreli kahve bahane, arka odalar şahane” kafeleri...

Oralarda da işler 'çok makyajlı' gidiyor gibi...

Saygılarımla….