Elazığ: Tarihin, Kültürün Ve Sükûnetin Şehri

Elazığ’ın benim hayatımda apayrı bir yeri var. Yaklaşık bir yıl bu güzel şehirde, Yazıkonak belediye başkan yardımcılığı görevini yürüttüm.Elazığ’ın insanını, kültürünü ve yaşam tarzını daha yakından tanıma fırsatı buldum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye’nin en sakin, en misafirperver ve en köklü şehirlerinden biridir Elazığ.

BİR ŞEHİR NASIL SÜKÛNET BULUR?

Elazığ, Doğu Anadolu’nun incisidir. Coğrafi konumu itibarıyla etrafı dağlarla çevrili olan bu şehir, adeta bir tabiat harikasıdır. Hazar Gölü’nün serin suları, Harput’un eteklerine kurulu tarihi evleri ve geniş caddeleriyle Elazığ, modernleşmeyi başarmış; ancak ruhundaki geleneksel dokuyu da korumayı bilmiş bir şehirdir.

Burada yaşayan insanların sakinliği, şehrin genel havasına da yansımıştır. Diğer büyükşehirlerin koşturmacasından uzak, daha huzurlu bir yaşam sunar Elazığ. Belki de bu yüzden dışarıdan göç alan bir şehir olmasına rağmen, kısa sürede yeni gelenleri kendi kültürüne adapte edebilmiştir. Komşu illerden gelenler, buradaki yaşam tarzına kolayca uyum sağlar. Çünkü Elazığ’ın insanı, sıcakkanlılığı ve hoşgörüsüyle herkese kucak açar.

TARİH VE KÜLTÜRÜN İZİNDE

Elazığ denilince akla ilk gelen, şüphesiz Harput’tur. Tarihi M.Ö. 2000’li yıllara dayanan bu kadim yerleşim yeri, adeta bir açık hava müzesidir. Harput Kalesi, Ulu Cami, Meryem Ana Kilisesi ve daha nice tarihi yapı, bu toprakların ne denli zengin bir geçmişe sahip olduğunu gözler önüne serer.

Kültür ve sanat da Elazığ’ın vazgeçilmezidir. Özellikle Harput Musikisi, bu şehrin kültürel hafızasını yaşatmaktadır. Elazığlı sanatçılardan Süleyman Uğur Batıbay’ın seslendirdiği “Gide Gide Bir Söğüde Dayandım” türküsü, bu zenginliğin en güzel örneklerindendir. Şehir, yetiştirdiği halk ozanları, müzisyenler ve edebiyatçılarla Anadolu’nun kültür havzasına katkı sunmaya devam etmektedir.

GASTRONOMİ VE LEZZET DURAKLARI

Elazığ mutfağı, Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biridir. İçli köfte, kelecoş, orcik, gömme ve pestil sucuğu gibi lezzetler, bu şehrin damak tadını yansıtan eşsiz tatlardandır. Özellikle Harput köftesi, yiyenleri kendine hayran bırakan bir lezzet olarak Elazığ’ın gastronomi haritasında önemli bir yer tutar.

Bir Şehri Şehir Yapan İnsandır

Elazığ’ı asıl güzelleştiren, insanıdır. Yardımseverliği, misafirperverliği ve çalışkanlığıyla bilinen Elazığlılar, şehrin en büyük zenginliğidir. Burada tanıştığım her insan, bana Anadolu’nun samimiyetini bir kez daha hatırlattı.

Sonuç olarak, Elazığ sadece bir şehir değil, bir yaşam biçimidir. Tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla ve insanıyla keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Eğer yolunuz bir gün bu şehre düşerse, Harput’un dar sokaklarında kaybolmayı, Hazar Gölü’nde gün batımını izlemeyi ve Elazığ’ın eşsiz lezzetlerini tatmayı unutmayın. Çünkü burası, Anadolu’nun saklı cennetlerinden biridir.

Not: Bu yazı, Elazığ’a dair kişisel gözlemlerim ve şehrin kültürel dokusuna dair izlenimlerimden oluşmaktadır. Umarım Elazığ’ın güzelliklerini anlatabilmişimdir