Yeni Tarz Siyaset Ve Siyasetçi

Anahtar parti başkanı Yavuz Ağıralioğlu dün Elazığı ziyaret etti.

Tv daki ortak yayında dinledim dün akşam.

İlk kez dinleme fırsatım oldu.

Daha önce düşüncelerini yakından okuyup takip edememiştim.

Milliyetçilik tarifi ile başlayıp ülkenin genel sorunlarına ve konu başlıklarına yaptığı yorumlar ve açılımlar oldukça etkili ve ikna edici söylemler içeriyordu.

Milliyetçi muhafazakar bir anlayış ile oluşan iktidarın mantığını ve Tayyip beyin milleti ikna eden siyasi dilini çok iyi tanıdığını Tayyip bey için çok ciddi aforizmalar ve karşı söylemler geliştirdiğini görme imkanı verdi biz izleyicilere.

Öncelikle konuştuğu konulara ve

Türkçe diline çok hakim olması önemli bir meziyet olarak ekrana yansıdı.

Ayrıca kendinden emin tavrı ve özgüveni toplumun aradığı lider profili özelliklerine sahip olduğunu ekrandan millete yansıttı diye düşünüyorum.

Henüz çok yeni olmasına rağmen

Tayyip beye benzer çok karakteristik özellikler taşıdığını hissettirdi.

Liderlik vasıfları taşıdığı belli.

Özgüveni bilgisi ve siyasi dili açısından Tayyip beyin başkan olurken taşıdığı özelliklerin çoğuna benzer olduğunu görebiliyoruz.

İkiside karadenizli ikiside iyi bir hatip.

Öncelikle Tayyip beyi çok iyi tanıdığını iyi analiz ettiğini ve söylemlerini oluştururken hep onun söyleyip yapmadıkları veya konuştuklarının tersine uyguladığı ilkesel zıtlıkları dile getirmesi dikkat çekiyor.

Ben yavuz beyin daha genç olduğu için çok dinamik bir yapılanma ile güçlü bir taban bulacağını söyleyebilirim.

Hatta Tayyip beyin yarın onu gelecekteki liderlik için hazırlayıp partisine davet edebileceğini dahi düşünmeye başladım.

Milliyetçi oyların yanında kararsız seçmenlerin oyları için çok iyi bir

alternatif profil sunduğunu söylebilirim.

Ben ittifak aramıyorum şuur arıyorum.

Umut arıyorum samimiyet vefakarlık ve liyakat arıyorum diyor.

Ülkenin kaynaklarının doğru yönetilmediğine inandığı için bu yola çıktığını ifade etti.

Tayyip beyin çok iyi konuştuğunu ama hiçbir şeyi iyi yapmadığını ifade etti.

Türk siyasetinin artık çok iyi konuşanlara değil herşeyi doğru ve iyi yapan insanlara ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Evlatlarımız açken milliyetçiliğin bir fayda vermeyeceğini evlatlarımızı yıllarca katledenlere özel hakların verilip mecliste misafir edilmesini vicdanının kaldıramayacağını ifade etti.

Öncelikle milliyetçi bakış açısını özgün farklı ideolojik milliyetçilikten ayırıp vatan ve millet için fedakarca çalışmak ve ileriye taşımak olması gerektiğine inandığını söyleyerek getirdiği açılımlar açısından inandırıcı ve etkileyici bir dille karşıdaki insana hissettirebildi.

Türkiye'nin kesinlikle yeni tarz siyaset ve siyasetçiye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Yavuz Ağıralioğlu sanki bana bu tarz özellikleri olan bir profil olarak yansıdı.

Yeni tarz siyaset derken neyi kasdediyorum?

Ülkesinin ve milletinin çıkarlarını partisinin çıkarlarından daha önemli ve öncelikli görmek.

Batılı devletlerin uyguladığı en önemli kural budur.

İkinci olarak ahlakı konuşup ahlaksız olmamak yani konuştukları ve inandıkları ile yaptıklarının çelişmemesi kuralı.

Bu iki kural siyaseti ahlaklı ve ilkeli olarak yapmak için yeterli görünüyor.

Yavuz bey konuşması boyunca bu iki kuralı birkaç kez tekrarladı.

Neden derseniz örneğin şunları söylüyor

Türkiyede siyaset ve siyasetçiye güvenin kalmadığını bunu tesis etmek için en başta partisinin menfaati için doğruları konuşan değil türkiyenin menfaatlerini dikkate alarak doğruları konuşan bir siyasetçi olacağını söylüyor.

Türkiyenin en önemli sorunu olan ve geçmişten gelen sağ-sol kutuplaşmasının oluşturduğu siyasi dilin ülkeye çok zarar verdiğini ideolojik bir dil değil toplumsal bir dil geliştirmek ve halkla onların kendi dili ile anlaşıp sorunları çözmek istediğini söylüyor.Bu nedenle milliyetçilik anlayışını bu dil üzerinden inşa ettiğini fark ettim.

Yani solcuların parti sloganlarında kullandığı aş iş eş meselesini sol jargonu kullanarak anlatmayı çok iyi beceriyor.

Konuşmasında bana göre en önemli bulduğum nokta olarak Türkiye'nin kaynaklarının doğru yönetilmediği

vurgusu idi.

Neden?

Çünkü doğru siyaset ve siyasetçi nasıl olmalıdır sorusuna kafasında önceden cevabını vermiş gibi kaynakları doğru yönetme sanatıdır diye ifade etti.

Kendisi bunları şuan konuşuyor yarın iktidar olursa dediklerini uygulayabilecek cesaret basiret feraset ve akıl ile tercübeyi mecz ederek sadece bu ülke ve millet için kullanabilir mi onu zaman gösterecek.

Ben kendisinde özellik olarak biraz rahmetli Muhsin yazıcıoğlu biraz Tayyip Erdoğan biraz da Bülent ecevit

(1970 lerdeki karaoğlan fırtınası) benzerlikleri gördüm.

Bu ülkenin ve milletin geleceği için çaba sarfedenlere iyi hizmetler beklediğimizi hatırlatır çocuklarımızı ve torunlarımızı emanet edip güvenebileceğimiz siyasetçileri özlediğimizi temennim olarak dile getirip yazıyı burda noktalamak istiyorum.

Sevgi ve bilgi ile kalın...